Uluslararası danışmanlık, denetim, güvence, strateji, kurumsal finansman ve vergi hizmetleri şirketi EY’ın üretken yapay zekânın (GenAI), iş gücü piyasasına ve ekonomi üzerine etkileri çerçevesinde hazırladığı raporu, GenAI teknolojisinin mikro düzeydeki iş gücü dinamiklerinden makroekonomik değişimlere kadar birçok alanda etkili olacağını ortaya koyuyor. Rapor, gelecek 10 yıl boyunca Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) bölgesinde yapay zekâ ve üretken yapay zekânın ekonomik etkilerinin derinleşeceğini ve bölgesel düzeyde farklılıklar göstereceğini vurguluyor.
Rapor, aynı zamanda iş gücü piyasasında yeni mesleklerin ortaya çıkmasını sağlayacağını ve Batı Avrupa’dan Doğu Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyada yatırımların ekonomik büyümeye yön vereceğini ortaya koyuyor. Raporda GenAI’nin, verimlilik artışından enflasyon ve faiz oranlarına kadar pek çok makroekonomik değişken üzerinde de uzun vadeli etkileri olacağı belirtiliyor.
Büyümeyi destekliyor
Batı Avrupa, GenAI alanındaki yatırımlarda liderliği elinde tutuyor. Bu bölgede yapay zekâ benimsenme oranının 2033 yılına kadar yüzde 77’ye ulaşması ve bilgi iletişim teknolojileri (ICT) yatırımlarının da bölgesel gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYİH’nin) yüzde 1,7’si kadar artması bekleniyor. Bu yatırımların, Batı Avrupa GSYİH’sine yüzde 0,8 ile yüzde 1,9 arasında katkı sağlaması öngörülüyor. EMEA bölgesi genelinde ise GenAI ile 2033 yılına kadar 440 milyar ABD doları değerinde ekonomik büyüme potansiyeli öne çıkıyor.
GenAI, EMEA bölgesi çapında operasyonel verimlilik ve yenilikçi ürün geliştirme süreçlerini kolaylaştırarak toplam faktör verimliliğinde (TFV) önemli düzeyde artış vaat ediyor. Batı Avrupa’da 2033 yılına kadar TFV’nin yüzde 0,9 ile yüzde 1,8 arasında yükselmesi bekleniyor. Orta ve Doğu Avrupa ise Batı Avrupa’dan gelen artan dış talep sayesinde ekonomik büyümede farklılaşan bir avantaja sahip olması öngörülüyor.
Yapay zekâ yatırımlarının etkileri, politika yapıcılar ve iş dünyası liderleri için önemli bir strateji gerektiriyor. Çoğu bölgede enflasyon etkisinin yüzde 0,1 ile yüzde 0,25 arasında olması beklenirken, Orta ve Doğu Avrupa’da bu oranın yüzde 0,8’e kadar çıkabileceği tahmin ediliyor. Ayrıca faiz oranlarının ise yüksek talep, yapay zekâ kaynaklı verimlilik artışı, artan yatırım talepleri ve yükselen enflasyon beklentileriyle birlikte daha belirgin bir şekilde etkilenmesi öngörülüyor. GenAI’nin küresel ticarete ve sektörel üretkenliğe etkisi giderek belirginleşiyor.
Küresel ticarete derinlemesine entegre olan sektörler yapay zekânın maliyet azaltma yeteneklerinden yararlandıkça rekabet avantajı elde ederken, teknolojinin benimsenmesindeki eşitsizlikler dünya çapında yatırım modellerini değiştirebilir. Özellikle sağlık, eğitim, yönetim ve profesyonel hizmetler gibi sektörlerin bu teknolojiden önemli faydalar elde etmesi bekleniyor. GenAI’nin 2033 yılına kadar küresel GSYİH’yi yüzde 1,4 oranında artırması ve en fazla büyümenin ise Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Gelişmiş Asya ülkelerinde gerçekleşmesi bekleniyor.
İş gücü piyasası dönüşüyor
EY raporuna göre GenAI teknolojisi, iş gücü piyasasının görünümünü önemli ölçüde değiştirme potansiyeline sahip. Özellikle karar verme, analiz gibi süreçleri içeren alanlardaki nitelikli meslekleri dönüştürmesi ve bu dönüşümün iş kaybından ziyade yeni görevlerin ve rollerin oluşumuyla sonuçlanması bekleniyor. Batı Avrupa’da gelecek 10 yıl içinde görevlerin yüzde 5’inin otomatikleşeceği öngörülürken, insan yaratıcılığı ve sosyal etkileşim gerektiren yeni mesleklerin de öne çıkacağı belirtiliyor. Diğer EMEA bölgelerinde ise yapay zekâ uygulamalarının büyük ölçüde ekonomik faktörler nedeniyle daha sınırlı olacağı tahmin ediliyor.
“Dönüşüm çağını başlatan bir yenilik”
EY GenAl ve İş Gücü Piyasası Raporu ile ilgili olarak EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı ve Şirket Ortağı Gökhan Gümüşlü, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Üretken yapay zekâ, günümüz dünyasında yalnızca iş süreçlerine yardımcı olan ve verimliliği artıran destekleyici bir araç değil, aynı zamanda iş dünyasının ve ekonominin temel taşlarına temas ederek öncelikli bir konu haline gelen ve yepyeni bir dönüşüm çağı başlatan bir yenilik olarak öne çıkıyor. Raporumuzun sonuçlarına göre gelecek 10 yıl içinde üretken yapay zekâ alanına yapılan yatırımların işletmelere verimlilik artışı sağlayacağı ve aynı zamanda yapay zekânın iş gücünden GSYİH’ye kadar birçok alanda dönüşüm sağlayarak ekonomik büyümeye de katkıda bulunacağı öngörülüyor. Bu doğrultuda, yapay zekânın iş gücü piyasasında nasıl ele alınacağı, nasıl entegre edileceği ve hangi stratejilerin önceliklendirileceği gibi hususlar kritik önem taşıyor.”