Eşinden habersiz kredi çekti, ailesiyle birlikte oturduğu evi bankaya teminat gösterdi. Durumu sonradan öğrenen eşi konuyu yargıya taşıdı.
Mahkeme, aile konutunun üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına hükmetti. Banka avukatı, tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını savundu, davanın reddini istedi.
Aile Mahkemesi talebi geçersiz saydı.Dairenin eşten habersiz ipotek gösterildiğine dikkati çekti.
Bankanın dosyayı temyize götürmesiyle devreye Yargıtay 11. Hukuk Dairesi girdi.
“Aile konutu riske atılmış”
Yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda konutun uzun yıllardır aile konutu olarak kullanıldığı anlaşıldı.
Yüksek Mahkeme, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması hükmünü onadı.
Aile konutunun hukukta ayrıca korunduğuna dikkati çeken Avukat Kevser Yıldırım, “Aile konutunun riske atıldığını görüyoruz. Yargıtay tabii bu emsalde, bankanın bunu öngörebilecek nitelikte bir üçüncü kişi olduğunu düşünmüş. Dolayısıyla burada iyi niyetli olduğunu Yargıtay kabul etmemiş bankanın. Vatandaşların aile konutu şerhini tapudan ya da mahkeme kararıyla mevcut taşınmazın üzerine koymaları gerekiyor” diye konuştu.
