Çırağan Sarayı’nın bahçesi İstanbul’da sevdiğim, huzur bulduğum yerlerden birisidir. Geçtiğimiz günlerdeki bir lansman için başlama saatinden epey önce gittim. Akşamüzeri değişen ışıklar eşliğinde bahçede oturup denizi seyrettim, geçen gemilerle beraber hayallere yolculuk ettim. Rüzgârın neler fısıldadığını anlamaya çalıştım.
Bahçede, lansmanın yapılacağı alanda doğanın ve denizin kokusuyla birlikte ne fazla şekerli ne fazla meyveli ne fazla baharatlı olan çok dengeli, fresh bir koku daha vardı. Bu, lansmanına davetli olduğum Atelier Rebul x Çırağan Palace koleksiyonunun kolonya, çubuklu oda kokusu ve mumdan oluşan üçlüsünden yayılıyordu. Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalan Çırağan Sarayı ve 125 yılı aşkın süredir İstanbul’un koku tarihininde imzası bulunan Rebul Eczanesi Atelier Rebul işbirliğinin bir ürünüydü.
Sarayın yemyeşil bahçelerinden seçilen çiçeklerin canlandırıcı notaları, Boğaz’ın ferahlatıcı havası ve zengin narenciye notaları bir araya gelmişti. Sardunya ve menekşenin zarif kokusu ile otelin logosunda yer alan, yeniden doğuşu simgeleyen stilize edilmiş lilyum çiçeğinin zarif notası etkileyiciydi. Bu özel koku deneyimi sıcak ve mistik bir dünya ile sonlanıyordu: Çırağan Sarayı’nın dokusundan ve mimarisinden ilham alan amber ve meşenin mistik harmanı, vanilya ve pralinin tatlı dokunuşuyla birleşmişti.
Nüket Filiba
Rebul Şirketler Grubu Co-CEO’su ve Atelier Rebul Kurucu Ortağı Nüket Filiba lansmanda yaptığı konuşmada “iki asırlık markanın buluşması tesadüf değil elbette. Bizleri birbirimize çeken, geçmişlerimizden gelen kıymetli mirasımız oldu. Çırağan Sarayı’na özel bu kokuyu yaratırken, sarayın büyülü bahçelerinden ve eşsiz İstanbul Boğazı’ndan ilham aldık. Sizleri tek bir nefeste bu tarifsiz ve asırlık yolculuğa çıkarmaktan mutluluk duyuyoruz, çok heyecanlıyız. İstanbul’un değerlerini dünyanın her köşesinde hissettirmek en büyük dileğimiz” diyordu.
Ralph Radtke
Çırağan Palace Kempinski İstanbul Genel Müdürü ve Kempinski Residences Türkiye Bölge Direktörü Ralph Radtke ise bu iş birliğine ilişkin duygularını şöyle ifade ediyordu:
“Görkemiyle görenleri heyecanlandıran, görmeyenleri de meraklandıran Çırağan Sarayı ve koku alanında uzman asırlık geçmişe sahip Atelier Rebul uzun süredir üzerinde titizlikle çalışılan benzersiz bir koleksiyona imza atmış bulunuyor. İlham aldığımız tarihimiz ve yüzyıllardır konumlandığımız Boğaz’dan yola çıkarak yaratılan bu koleksiyonu deneyimleyenleri İstanbul’u ve Çırağan Sarayı’nı keşfe davet ediyoruz.’’
