DMM’den yapılan açıklamada, “Türkiye’nin, “Sıfır Atık” projesinin ardından yurt dışından çok fazla plastik atık aldığı, ithal edilen çoğu plastik malzemenin geri dönüştürülememesi ve geri dönüşümün kontrol altında olmaması nedeniyle büyük bir çevresel kriz yaşandığı iddia edilmiştir.” denildi.
Açıklamada şöyle devam edildi:
“Türkiye’nin geri dönüştürülebilir atıklarla ilgili mevzuatı ve Sıfır Atık Hareketi’nin kazanımları ile uluslararası alandaki ödülleri, bahse konu haberdeki kasıtlı manipülasyon ve propagandayı ortaya koymaktadır.
Haberde, Adana’daki verimli toprakların çöp yığınına dönüştüğü, plastik atıkların geri dönüşüme uygun olmayan şekillerde yakıldığı ileri sürülmüştür.
Türkiye, ekonomik getirisi, geri dönüşüm sektörü ve hammadde temini açısından önem arz eden plastik ithalatı yapmaktadır. Türkiye’de geri dönüşüm tesisleri, yeterli yerli hammaddeye ulaşmakta zorlandıkları için ithal edilen plastik atıkları işlemektedirler. Bu, üretim süreçlerinin devamlılığı için önemlidir. İthal edilen plastik atıkların geri dönüştürülmesiyle elde edilen hammaddeler, çeşitli ürünlerin üretiminde kullanılmakta ve bu ürünler yurt dışına ihraç edilmektedir.
“Dış ticaret dengesine olumlu katkı sağlıyor”
Bu süreç, Türkiye’nin dış ticaret dengesine olumlu katkı sağlamaktadır. Geri dönüşüm sektörü, ithal edilen atıkların işlenmesiyle istihdam olanakları sunmaktadır. Bu, özellikle geri dönüşüm tesislerinde ve ilgili lojistik sektörlerinde iş imkanları yaratmaktadır.
Haberde ayrıca geçtiğimiz yıllarda da gündeme gelen, “İngiltere’den getirilen tehlikeli atıklar, Adana’da geri dönüşüm tesisi olmayan bir bölgede ortaya çıktı” şeklindeki asılsız iddialara da atıfta bulunulmuştur.
Çevre Kanunu gereği “tehlikeli, geri kazanımı mümkün olmayan ve bertaraf amaçlı” atıkların ithalatı yasaktır. İddialar üzerine 7 denetim ekibi tarafından bütün bölge taranmış ve herhangi bir döküm tespit edilmemiştir.
İddia edilen 11 noktadan toprak numuneleri alınmış, analizlerde çevre ve insan sağlığı açısından tehlike yaratacak hiçbir parametre tespit edilmemiştir.
Ayrıca haberde iddia edilenin aksine, sadece geri dönüşüm kapsamında ithal edilen atıklar değil iç piyasada toplanan atıkların da doğaya terk edilmesi ve çevreye zarar verecek şekilde yakılması yasaktır. Geri dönüşümden çıkan bakiye atıklar, geri kazanım amaçlı başka bir geri dönüşüm tesisine ya da bertaraf için lisanslı tesislere gönderilmektedir.
Ortaya atılan iddialarla birlikte, Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin isminin ve Sıfır Atık Hareketi’nin de zikredildiği, projenin ilgisiz bir şekilde hedef alındığı tespit edilmiştir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde 2017’de başlatılan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde yürütülen Sıfır Atık Hareketi, 2018 yılında Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) “Sıfır Atık, Sıfır Açlık” ödülünü almıştır.
2021’de Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından “UNDP Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Ödülü” ve Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı (UN-Habitat) tarafından “Waste Wise Cities Global Champion Ödülü”ne değer görülen proje, 2022’de “Akdeniz Parlamenterler Asamblesi Ödülü (PAW Awards)” ve Dünya Bankası tarafından takdim edilen “İklim ve Kalkınma Liderliği Ödülü”nü almıştır.
30 Mart, “Uluslararası Sıfır Atık Günü” ilan edildi
BM Genel Kurulunda, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin de ortak sunucu olduğu “sıfır atık” kararı, oylamayla kabul edilmiş ve 30 Mart, “Uluslararası Sıfır Atık Günü” ilan edilmiştir.
30 Mart 2023’te BM’nin New York’taki Genel Kurul Salonu’nda ilk kez kutlanan “Uluslararası Sıfır Atık Günü”nde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu” kurulacağını ifade etmiştir. “