Recep ERÇİN

Sabancı Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği eğitimi alan Erçin Temel, IBM, Ericsson ve Garanti Ban­kası’nda çalıştıktan sonra edin­diği tecrübeleri aklındaki giri­şim fikriyle geliştirerek 2013 yılında, üretim süreçlerinde ve­rimlilik artırmayı hedefleyen bir teknoloji şirketi olan Cormind’i kurdu.

Üretim süreçlerini ger­çek zamanlı olarak izleyen, ana­liz ve optimize eden yenilikçi bir fabrika işletim sistemi olan Cor­mind ile özellikle Anadolu’da ge­leneksel sistemlerle üretim ya­pan KOBİ’leri dönüştürmeyi hedeflediğini belirten Erçin Te­mel, şirketini kurduğundan beri büyük küçük demeden fabrika fabrika dolaştığını anlattı.

Birkaç saatte fabrikayı analiz ediyor

2022 yılında melek yatırım­cılardan 350 bin dolarlık destek aldıklarını söyleyen Erçin Te­mel, bugüne kadar 130’dan fazla tesiste otomasyonla ilgili büyük küçük projeleri hayata geçirdik­lerini ifade etti. Sürecin nasıl iş­lediğine dair bilgi veren Temel, “Bu sadece bir parça donanım satmak değil. Kimisi çok büyük 6-8 aylık projeler kimileri ise bir iki haftalık süreçler. Fabrika çok uzaksa önce çevrimiçi bir top­lantı yapıyoruz. İhtiyaçları anla­maya çalışıyoruz. Sonra fabrika­yı ziyaret ediyoruz. Birkaç saat içinde analiz sonucunda her şey bizim tarafta netleşmiş oluyor. Daha basit talepler varsa ölçüm­le ilgili o zaman fabrikaya gitme­ye gerek kalmadan uzaktan ku­rulumu yapıyoruz” dedi.

Üretim tesislerinde mevcut sistemi çok değiştirmeden üre­timi yönetmeye gayret ettikleri­ni kaydeden Erçin Temel, “Çün­kü şirketler köklü çözümlerden ve beklemediği bir şeyle karşı­laşmaktan korkar. Dolayısıyla fabrikalar normal çalışma dü­zenine devam eder. İş güvenliği konusunda bir sorun olmadık­ça makineleri de durdurmadan devam ediyoruz. Şu an sistem­de 30’dan fazla modül var.

Fir­manın ihtiyacına göre değişiyor. Kurulumdan sonra aylık ödeme 500-600 eurodan başlıyor, ope­rasyonun büyüklüğüne göre 3-4 bine kadar çıkıyor. Fabrikanın her şeyini yönetiyoruz. Yani öyle sadece makine verimliliği değil. Ham maddesi, ERP’si (kurum­sal kaynak planlaması), etiketle­ri, işte sevkiyat süreçleri, iş pla­nı optimizasyonu, operatörlerin planları, reçete yönetimleri vd. Hiçbir şekilde operatörün mü­dahale etmediği tamamen sis­temsel bir rutinden bahsediyo­ruz” bilgilerini paylaştı.

Birçok fabrika verimsiz çalışıyor

Kurdukları sistemin üretim tesislerinde ne oranda verim­lilik artışı sağladığını sorduğu­muzda ise Temel, şunları anlat­tı: “Tamamını yaptığımız zaman ortalama yüzde 100’ün üstüne çıkıyorlar. Bir senede. Çünkü in­san inisiyatifi kalkıyor. Tama­men o mühendis ya da oradaki planlama uzmanı ya da patron ne istiyorsa öyle oluyor. Yanlış­sa da hızlı müdahale ediyorlar ki genelde yanlış oluyor o kararlar. Sonradan diyorlar ki ‘bu böyle değilmiş, operatör bunu böyle yapıyormuş.’

Biz de öğreniyoruz, yani sistem de öğreniyor. Herkes biliyor orada bir yanlış olduğu­nu. Ama robotlar gösteremiyor. Sen onu raporlamaya başladığın zaman, bir şeyleri otomatize et­tiğin zaman, bir yerleri kısıtla­dığın zaman ister istemez patlak veriyor bir yerden. Onu hemen düzeltiyorsunuz. Tek hata olmu­yor. Bir sürü yapılan operasyo­nel hata oluyor. Onları yavaş ya­vaş düzeltip düzeltip gidiyoruz. Gidiyorlar daha doğrusu. Biz de sistemsel olarak yardımcı olma­ya çalışıyoruz.”

 Fabrikaların sadece yüzde 5’i dijitalleşebildi

Kurulum yaptıkları üretim tesislerinde karşılaştıkları örneklere ilişkin bilgi veren Erçin Temel, şunları söyledi: “Kimya fabrikası, boya, tekstil üzerinde de çalışıyor. Biz oraya girmeden önce bir vardiyada 20’den fazla mavi yaka çalışıyordu. Şu an 2 mavi yaka yeterli oluyor. O çıkarılan mavi yaka tekrar başka işe yönlendirilmiyor ama zaten sanayide çalışacak personel de bulunamıyor. Servis sektörlerine gidiyorlar. Anadolu’da üretiminin büyük kısmını ihraç eden ama geleneksel yöntemlerle üretim yapan işletmeler var. Örneğin ilk müşterilerimden biridir; kalite testini ürünü beşinci kattan atarak yapıyor. Fabrika üzerinde konuşursam; 300 bin işletme var ülkede büyüklü küçüklü, ne ürettiği hiç önemli değil. Sadece yüzde 5’i bizim yaptığımız işe benzer sistemler kullanıyor. ERP dahil. ERP artık neredeyse her şirkette olması gereken bir şey.”

“Robotların arasında büyüdüm”

Arçelik’te mühendis olan babası sayesinde “robotların arasında büyüdüğünü” söyleyen Erçin Temel, “Çocukluğumdan beri fabrikalara alışığım” dedi. Uzaktan kurulum yaptıkları tesislerden birinin Tayland’da olduğunu anlatan Temel, “Romanya’da olacak. Çek Cumhuriyeti, Polonya ve şimdi bir de yeni bir Amerika mevzumuz çıktı” dedi.

“Yapay zeka asistanı, veri kalmayınca aptallaşacak”

Cormind’in olarak hedeflerini “Bir yapay zeka şirketi olmak değil” şeklinde özetleyen Erçin Temel, şu günlerde teknoloji tarafında ana gündem olan yapay zeka asistanlarına ilişkin ezber bozan yorumlar yaptı. Yazılım şirketi kurucusu bir bilgisayar mühendisi olarak “Ben ısrarla şunu söylüyorum; bu ChatGPT’yi gözünüzde büyütmeyin. Bunların veriye ihtiyacı var. Bunlar verisiz ölür. Çok yakında bu bitecek. Veri kalmayacak.

Sonra aptallaşacaklar. Çöpe gidecekler. Bunları ben böyle yıllardır anlatıyorum. İnternetteki veri bitti” yorumu yaptı. Yapay zeka asistanlarının sıfırdan ortaya bir şey koyma yetkinliğinin olmadığını vurgulayan Erçin Temel, “Hatta tarih de veriyorum kendi çapımda; 2031- 2032’de o civarlarda. Kuantum bilgisayarlar gerçekten halka indiğinde ki inecek. Bitcoin’in içerisindeki o şifreler var ya o çözülecek. O çözüldüğü zaman. Bu kuantum bilgisayarlar çözülmeye başlayacak. Çözülünce halka inecek” öngörüsünde bulundu.

“Makine verimliliğinden ziyade süreç yönetimi önemli”

Türkiye’de Cormind’e benzer süreç yönetimi yapma iddiasında sistem kuran şirketlerin tamamının, yurt dışında ise birkaç tanesi hariç hemen hepsinin hep makine verimliliğine odaklandığını kaydeden Erçin Temel, “Süreç optimizasyonuna odaklanmıyorlar. Makinem çalışıyor mu, duruyor mu, kaç tane üretti, her ürün kaç saniyede bir çıktı? Ama bir süreç yönetimi yok. Bir şey yanlış mı yapılıyor? Makineye yanlış bir komut mu gidiyor?” gibi konuların atlandığını belirtti. Temel, “Orada anlatması çok zor ama dokunulduğunda çok etki eden şey aslında sürecin uçtan önce tamamen dijital şekilde yönetiliyor ve kurallarının net şekilde ortaya koyuluyor olması. Makinen verimsiz de neden? Ya da ne yapabiliyor? Bunun çıktısı yok. Bunu yönlendirecek en azından bir proses verisi yok. Şu zamanda yapılması gerekiyordu, yapılmadı. O yüzden makinen duruyor. Gibi bir ilgi yok ortada. Böyle prosesi uçtan uca yönetmeye başladığınız zaman tıkanan yer doğrudan ortaya çıkıyor” bilgilerini paylaştı.

Kaynak URL