İstanbul
Dizide rol alan oyuncular, gala gösterimi öncesi basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Başrol oyuncusu Cihangir Ceyhan, dizide gerçek bir hikayenin ele alındığının altını çizerek, “Gerçek bir hikaye, gerçek argümanlarla yazılmış, bir iddiası ve davası olan bir hikaye olduğu için çok cezbetmişti. Sonrasında okuduğum serinin devam bölümlerinde de hikayenin gerçekten teknik ve nitelikli bir iş olduğuna kanaat getirdim. Bu yaz çalıştık hep beraber arkadaşlarımızla. Bir insan hikayesi, her şeyden önce. 1999 yılındaki bazı siyasi ve sosyal gerçekçi olayların paralelinde giden, hırslarına yenik düşen bir bankacının insan hikayesi diyebilirim.” dedi.
Canlandırdığı Eray karakterine de değinen oyuncu, “Eray iyi okullarda okumuş, başarılı yüksek mertebelerde çalışmış, bir bankanın genel müdür adayı. Bunun için çeşitli hırslar ve kendi değerleri arasında kalıp bocalayıp, sonrasında pişmanlığıyla elinden geldiğince adaleti sağlamak için bir nebze de olsa mücadele veren bir insan. Eray özelinde bunu söyleyebilirim.” diye konuştu.
Dönem dizisi olduğu için canlandırdığı karakterde, o dönemki tavır ve davranış şekillerine dikkat ettiğine işaret eden oyuncu, “Onların hayatındaki imaj, kariyer, kıyafet, düzgünlük, yürüyüşünden konuşmasına, diksiyonuna kadar özenle hazırlandım. Ben normalde şivesi olan bir insanım. Benim için biraz zordu ama başardım, güzel oldu.” ifadelerini kullandı.
Başrol oyuncusu Sinem Ünsal da hikayenin kendisini cezbettiğini dile getirerek, şunları aktardı:
“Hikayenin duygu yoğunluğunun çok güzel işlenmesi, her karakterin incelikle işlenmesi cezbetti ve tabii kendi karakterim, Berrin. Berrin çok güzel şartlarda yetişmiş bir kadın ama sahip olduğu her şeyden bağımsız bir biçimde bütün değerleri bir kenara bırakıp hakikati, gerçeği ve samimiyeti arayan bir kadın. Eray da onu buluyor. Aslında Eray’ın aşkı oluyor. Eray’ın en büyük zaaflarından birine de dönüşüyor. Karşılıklı birbirlerinin zaafı oluyorlar. Pür bir aşkın peşinden gidiyor. Onun bir yanlışa saplandığını görmesine rağmen yine de destekliyor.”
“Bir döneme ait gerçek bir hikayeyi izleyecekler”
Oyuncu Duygu Sarışın, canlandırdığı karakterin biraz oportünist olduğunu vurgulayarak, “Kendi etik değerleri doğrultusunda mesleki olarak hamleler yapan, karşısında da Eray ile restleşen ve kendi karakter dönüşümünü gerçekleştiren biri aslında. 1990’lara biraz bakarak, oradaki postürlere, Cihangir’in de dediği gibi, diksiyona baktım. İnanılmaz güzel bir Türkçe kullanımı var o dönem. Biz de çok dikkat ederek, diksiyonumuzla tavrımızla karakterleri çıkarmaya çalıştık.” değerlendirmesinde bulundu.
Oyuncu Ragıp Savaş, yapımda Cemal karakterini oynadığını belirterek, “Cemal, tertemiz güzel hikayenin, zannediyorum kirli tarafında olanlardan biri. Zeki, akıllı, güçlü, devlete yakın olabilen bir karakter. Aslında o dönem çok gördüğümüz karakterler bunlar. Güzel bir hikayeyi hepimiz tekst olarak aldık, çok heyecanlandık. Güzel bir ekip oldu, Yankı: Kirli Eller. İyi yönetildik. Hepimiz keyifle oynadık. Tabii son karar seyircimizin. Umarım onlar da beğenir.” dedi.
Yaş olarak o döneme yakın olduğuna dikkati çeken Savaş, “O dönemi yaşadım. Bu hikayeleri de gördüm. Dolayısıyla oradan birtakım şeyleri alıp karaktere katabilmek daha kolay oldu benim için.” şeklinde konuştu.
Rol arkadaşlarını da çok sevdiğini ve çok çalışkan bir ekiple çalıştığını dile getiren Savaş, karakterlere dair set dışında da istişarelerde bulunduklarını sözlerine ekledi.
Oyuncu Erkan Petekkaya da çok keyifli ve heyecanlı olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
“Çok kaliteli, özel ve butik bir işin içinde yer aldım oynadım. Bunun için Ozan’a çok teşekkür ediyorum. Dişli bir rol oynadım. Biraz zor, riskli bir roldü benim için ama keyifle oynadım. Ben de o dönemlere şahidim, biliyorum. Şahit olmasam da çok iyi hatırlıyorum. Gençlerimiz çok fazla bilmiyor o günleri. Araştıranlar, biraz kitap okuyanlar, biraz daha bu işe ilgili olanlar biliyor. Bu dizide ekranda önlerine gelecek gerçek bir hikayeyi, bir döneme ait bir hikayeyi izleyecekler. Ben de bunun bir parçası olduğum için çok mutluyum. Hepinize teşekkür ederim.”
Yönetmen Ozan Aksungur ise çok keyifle çalıştıklarına vurgu yaparak, “Çok içimize sinen bir iş yaptık. Umarım izleyenler de beğenir. Tüm oyuncu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Hepsi canla başla çalıştı, yüreklerini koydu. Ekip arkadaşlarım da aynı şekilde. İnandık bu projeye ve iyi bir iş yaptığımıza inanıyoruz.” ifadelerine yer verdi.
28 Şubat sürecine ışık tutuyor
Başrolleri Cihangir Ceyhan ile Sinem Ünsal’ın paylaştığı dizide Onur Saylak, Erkan Petekkaya, Ragıp Savaş ve Duygu Sarışın da rol alıyor.
Dizinin yönetmenliğini Ozan Aksungur üstlenirken senaryosuna Aksungur ile Oğuz Ayaz ve Ozan Ayaz imza attı.
Dizide başarılı ve hırslı bir banka yöneticisi olan “Eray” karakterini Cihangir Ceyhan, “Berrin” karakterini ise Sinem Ünsal canlandırdı.
Türkiye’nin yakın tarihinde önemli bir dönüm noktası olan 28 Şubat sürecine ışık tutan dizi, dönemin ekonomik, siyasi ve medya ilişkilerini çarpıcı bir şekilde ele alıyor.
Gerçek olaylardan esinlenilen dizinin konusu kısaca şöyle:
“Büyük bir bankada üst düzey yönetici olarak çalışan Eray, hak ettiği terfiyi alamayınca büyük bir yol ayrımına girer ve binbir emekle sahip olduğu kariyerinin tehlikeye düşmesinin ardından hayatı için çok önemli bir karar vermek zorunda kalır. Ya hayatına sıradan bir bankacı, etik değerlerine bağlı bir insan olarak devam edecek ya da yoldan çıkarak, güç ve makam için riskli bir yola girecektir.”