Nezaket ÇETİN
Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Kadir Binbaş, “Her şeyi tersine çeviriyoruz. Hekim başına 3 bin 500 hasta düşüyor. Bunu 2 bine çekmek gerekiyor. Sevk zinciri uygulanırsa bunu da 2 bine çektiklerinde ya da 2 bine yakın bir rakama geldiğinde iddia ediyoruz ki koruyucu hizmetleri yaparız.
Çocuklar, yaşlılar, gebeler aşılanmak ve takip edilmek zorunda. Hekim başına düşen hasta sayısı azalınca biz bunların hepsini yaparız. Sevk zincirinden, ikinci basamaktan üçüncü basamağa şeklinde ilerleyelim. En azından ikinci basamağa gitmek bizim sevkimizle olsun, Ben uygun görürsem, o hastayı göndereyim. Bu doğrultuda iddia ediyoruz ki hem muayene sayılarımız son derece düşecektir. Hem birinci basamakta işlerimizi çok daha ucuza mal ederiz hem de hastalarımızın yüzde 80’nin sorunlarını çözeriz” dedi.
Son 20 yıl içinde sağlık sisteminde büyük bir dönüşüm yaşandığını belirten Dr. Binbaş, bu dönüşümün sağlık hizmetlerinin ticarileşmesine neden olduğunu söylerken kamu hastanelerinin, özel işletme mantığıyla yönetilmeye başlandığını ve kar-zarar dengesine göre işletildiğini, bu durumun hekimleri günde 60-70 hasta görmeye zorladığını, bunun da sağlık hizmetlerinin kalitesizleşmesine yol açtığını ifade etti.
Dr. Binbaş, son 20 yıl içinde vatandaşların cepten yaptığı sağlık harcamalarının büyük ölçüde arttığını, ancak bu dönemde sağlık bütçesine ayrılan payın çok düşük kaldığını, Türkiye’de gayri safi milli hasıladan sağlık sektörüne ayrılan payın sadece yüzde 3.7 ile yüzde 4.2 arasında olduğunu, Sağlık Bakanlığı’ndan ayrılan bütçenin ise yalnızca yüzde 7 civarında olduğunu söyledi.
“Mesai ücretlerimiz temizlik işçilerinin üçte biri kadar”
Dr. Binbaş, sağlık çalışanlarının karşılaştığı bir diğer zorluğun aşırı yoğun çalışma saatleri olduğunu vurgularken “Her aşamadaki hekim arkadaşımız, muayene etmeleri gereken sayının çok daha üzerinde hastayı kabul etmek zorunda kalıyor. Bu da hem fiziksel hem de psikolojik açıdan büyük bir yük getiriyor” dedi.
