Özlem SARSIN
Güneş enerjisi sektörünün önünün açılması ve tabana yayılması için TBMM’den çıkması beklenen 5.1.j bağlantı şekli mevzuatının sektöre ek 2.5 milyar dolar iş hacmi yaratacağı öngörülüyor. 5.1 j ile küçük ve orta ölçekli çatı projelerin hareketleneceğini vurgulayan Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Başkanı Tolga Murat Özdemir, GES’lerin olabildiği kadar tabana yayılması gerektiğini kaydetti.
2019 yılında başlayan tabana yayılma sürecinin yavaşladığını ve kapasite sıkıntısı nedeni ile sektörün daralmaya başladığını ifade eden Özdemir, “Öz tüketim amaçlı güneş enerjisinden faydalanmak isteyen sanayicilerimizin önündeki engellerin kaldırılmasının tek yolu 5.1.j bağlantı şekli mevzuatının bir an önce hayata geçmesidir. 2019 yılında başlayan güneş enerjisinin tabana yayılma süreci sektörü sevindirmişti.
Ama şimdi OSB’lerde kapasiteleri kestiler, normal trafolarda kapasite yok. Olan kapasiteleri sınırda karbon vergisinden etkilenecek öncelikli olan sektörlere kanalize ettiler. Şu anda 22 bin MW’lık kapasite verildi ama henüz hayata geçirilen bir şey yok. Süreçler hızlı değil maalesef. Bu kapsamda süper izin döneminin meclisten çıkmasını da bekliyoruz” dedi.
“Mevzuat kapasite sorununu ortadan kaldıracak”
Öte yandan güneş enerjisi yatırımcısının teşviklerden ve vergi indirimlerinden faydalanması için yerli hücreden yapılmış panel kullanmasının gerekli olduğunu belirten Özdemir, “Bu konuda da sadece 2 firmamız üretim yapabiliyor.
Bu 2 firmanın da toplam üretim kapasitesi 3 GW’ı geçmiyor. Ama elimizde 22 bin MW’lık da kurulum kapasite hayata geçirilmek için bekliyor. Tabana yayılamıyoruz artık ki bunun önündeki en büyük engel kapasite olmamasıdır. İşte bu noktada 5.1.j mevzuatı bu sorunun aşılmasının yoludur.
Öz tüketim yani mahsuplaşmadan faydalanmayacak, sadece kendi tüketimini sağlayacak yatırımcıların önü açılacak. Depolama da yaparlarsa 24 saat enerjiyi kullanabilecek hale gelecekler. Bu mevzuat hayata geçerse tabana yayılma devam eder. Taban buna hazır yeter ki el birliği ile süreçleri hızlandıralım” diye konuştu.
“Elektrikli araçlarla enerji ihtiyacı artacak”
Elektrikli araçların hayatımızdaki yerinin önümüzdeki 10 yılda çok daha fazla yer alacağına dikkat çekerek enerji ihtiyacının yüzde 30 oranında artacağına vurgu yapan Özdemir, “Biz elektrikli araçlar konusunda henüz yolun başındayız ama yarın beklediğimiz süreç gelecek herkesin evindeki elektrik ihtiyacı yüzde 30 artacak. Nerden sağlayacaksınız o gücü? Bu gücün temin edilmesi lazım. Her yerde de gücü temin edemiyorsunuz.
Elektrikli araçların ihtiyacı olduğu gücü her yerde temin edebiliyor olmak gerekiyor. Bunu en güzel sağlamanın yolu güneş enerjisidir ve ülkemiz buna müsait. Batarya ile de desteklendiği zaman bu güç sıfır karbon salımı ile kullanıma hazır hale geliyor. Hem arz hem de talep konusunda ülkemiz yüksek bir potansiyele sahip. Bugün dünyada yaşanan gelişmelere bakıyoruz ve ülkelerin önceliklerini değiştirmeye başladığını görüyoruz.
Biz de yarın öbür gün kendimizi korumak ve ihtiyacımızı öz kaynaklarımızdan karşılayabilmek için yenilenebilir enerji yatırımlarına ağırlık vermeliyiz. Bu nedenle bir an önce beklediğimiz mevzuatların da bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Faizler de düşmeye başladı. İyimser bir hava oluşuyor. Yatırımcının iştahını bir an önce hayata geçirmeye başlamalıyız” dedi.
“Önce enerji verimliliği”
Türkiye’nin enerji verimliliği sağlaması gerektiğine değinen Tolga Murat Özdemir, “ Enerjiyi verimli kullanmakta geri kalıyoruz. Enerjiyi elde etmenin yanında onu verimli kullanmak da önemli. Enerji verimliliği çok daha spesifik ve know how gerektiren, maliyetli bir süreç.
Ülkemizde tüketilen enerjinin yüzde 40’ını sanayi kuruluşlarının tükettiğini göz önüne alırsak yenilenebilir enerji kaynaklarının ne denli önemli olduğunu görebiliriz. Bir bankaya gidip ‘ben fabrikamı daha enerji verimli yapacağım bunun için kredi kullanmak istiyorum’ dediğinizde bu isteğe özel bir kredi yok maalesef, normal kredi hakkınızdan kaynak kullanmak zorunda kalıyorsunuz. Ama güneş enerjisi çok basit, banka bunu çok kolay lease edebiliyor çünkü her şey belli. Bankalar yenilenebilir enerji sektörünün önemine, gücüne inanıyor.
Yatırımcılar bu durumda da daha kolay olan güneş enerjisi sistemlerine yöneliyor. Uzun ömürlü bir uygulama olması da cazibesini artıyor. Güneş enerjisi, kuruluşları özgür kılıyor. Ama mutlaka hepimizin önceliği enerji verimliliğini sağlayabilmek ve geri kalan ihtiyacını yeşil enerjiden tedarik etmek olmalı” diyerek sözlerine son verdi.