“Türkiye’nin Suriye’ye mart ayında toplam ihracatı yüzde 28,7 artışla 166,1 milyon dolara, yılın ilk 3 ayında ise yüzde 31,2 artışla 507,9 milyon dolara ulaştığını söyleyen Kadooğlu, “Suriye’ye yapılan ihracatın yüzde 33,6’sını gerçekleştiren hububat sektörü 3 ayda 170,8 milyon dolarlık hacim ilk sırada yer aldı. Bu ihracatın yüzde 55,2’si, yani 94,3 milyon dolarlık bölümü de Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden gerçekleşti. Yılın ilk 3 ayında Güneydoğu’nun Suriye’ye hububat ihracatında görülen artış yüzde 40,9 gibi çok yüksek seviyelerde. Üstelik bu dönem, Suriye’nin bölgemizden en fazla sipariş ettiği ürün olan buğday ununda ihracatımızın miktar bazında yüzde 20,8’e daraldığı bir sürece denk geldi. Geçtiğimiz yıl haziran ayından bu yana farklı kotalarla uygulanan buğday ithalatı kısıtlamalarının 25 Mart’ta son bulmasıyla beraber, Suriye pazarında çok daha büyük artışlar göreceğiz.”
“Suriye’ye girecekler gıda tedarikçilerinin deneyiminden yararlanmalı”
TİM Suriye Masası olarak, ihracatçı firmaların Suriye’ye girmelerini kolaylaştıracak stratejik adımlar atmayı, sınır kapılarındaki bürokratik engelleri takip etmeyi ve ticaretin sürdürülebilirliğini sağlayacak öneriler getirmeyi hedeflediklerini belirten Kadooğlu şunları söyledi: “Suriye’nin yeniden inşasında Türkiye, bölgesel bir aktör olarak hem ekonomik hem de siyasi gücüyle kritik bir rol oynuyor. Önümüzdeki dönemde özellikle inşaat, altyapı ve enerji sektörlerinde Türk firmalarının önemli katkılar sunduklarını görmeye başlayacağız. Bu sektörlerden Suriye pazarına ilk defa giren firmalara, gıda tedarikçisi işletmelerimizin bilgi ve deneyiminden yararlanmalarını öneriyoruz. Güneydoğu’dan Suriye’ye şu an için en fazla buğday unu ve ayçiçek yağı gidiyor fakat bölgedeki alım gücü arttıkça talebin bu ürünlerle sınırlı kalmayacağını tahmin ediyoruz. Suriye’de başta makarna olmak üzere, bisküvi, gofret ve çikolata gibi Güneydoğu’nun rekabet gücü yüksek ürünlerine yönelik ilgi zaman içinde daha da artacaktır. Burada esas olan, iki ülke arasındaki ilişkilerin aynı sıcaklıkla devam etmesi ve Türk firmalarının Suriye pazarında herhangi bir engelle karşılaşmadan ticaretlerini sürdürebilmesi.”