Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği, Büyükelçilik Kültür ve Tanıtma Müşavirliği ile İtalya Kültür Bakanlığı, Kolezyum ve Roma Forumu Arkeolojik Sahası Direktörlüğü ve Türk Hava Yolları’nın (THY) katkılarıyla 24 Ekim 2024’te açılan sergiyi ziyaret etti.
Sergiyi gezen ve yetkililerden bilgi alan Ersoy, daha sonra serginin kapanış törenine katıldı. Kapanış töreninde, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Kolezyum ve Roma Forumu Arkeolojik Sahası Direktörü Alfonsina Russo, Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Elif Çomoğlu Ülgen, Türkiye’nin önceki Roma Büyükelçisi Ömer Gücük, Türkiye’nin Vatikan Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Neslihan Altay’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli hazır bulundu.
“Tarihi bir buluşma”
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, burada yaptığı konuşmada, Kolezyum’daki “Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi” sergisiyle bir yanda insanlığın yolunu ve yönünü belirleyen yaşam tarzı, inanç ve düşünce tarihine dair kabul edilmiş bilgileri ve fikirleri değiştiren 12 bin yıllık Göbeklitepe ile dünya tarihindeki sayısız değişimin ve dönüşümün merkezinde yer almış Roma İmparatorluğu’nun görkemli simgesi, yaklaşık 2 bin yıllık Kolezyum’un bir araya geldiğini ve bunun tarihi bir buluşma olduğunu ifade etti.
Göbeklitepe’yi bütün hikâyesiyle açığa çıkarmayı, korumayı ve tüm dünyada tanıtmayı önemsediklerini aktaran Ersoy, “şunları kaydetti:
“ ‘Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi’ sergisi de ‘Taş Tepeler: Büyük Dönüşümün Coğrafyası’ projesinin bir ayağıydı. Vizyonumuzu bizimle paylaşan İtalyan makamlarıyla işbirliğimizin, Türk ve İtalyan bilim insanlarının ortak çalışmasının bir ürünü olan bu serginin gördüğü ilgi, birlikte attığımız adımın ne denli değerli, güçlü ve doğru olduğunu göstermiştir. Sergimiz 6 milyonu aşkın kişi tarafından ziyaret edilmiş; küresel ölçekte geniş kitlelere ulaşarak Göbeklitepe’nin tanınırlığını artırmıştır. Yeni sergilerle insanlığın bu ortak mirasını, dünyanın dört bir yanındaki insanlarla buluşturmayı sürdüreceğiz.”
Ersoy’dan İtalya’da yeni sergiler açılacağı müjdesi
Türkiye ve İtalya’nın; dünyanın en görkemli imparatorluklarının varisleri, insanlık medeniyetinin sayısız mirasının emanetçisi olarak önemli sorumluluklar omuzladığını dile getiren Ersoy, “Bu sorumlulukları yerine getirirken, ilişkilerimizi daha da güçlendirmek adına işbirliğimizi sürdürecek ve farklı projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz. Bunun bir göstergesi olarak bu yıl haziran ayında Kolezyum Arkeolojik Parkı Direktörlüğünün düzenleyeceği ‘Magna Mater’ sergisinde Türk müzelerinden de eserlerin yer alacağı haberini vermekten mutluluk duyuyorum. Yine işbirliğimizin bir nişanesi olarak Roma’da Troya temalı bir sergi açmak üzere İtalyan makamlarıyla çalışmalara başladığımızı memnuniyetle belirtmek isterim. Bu proje aracılığıyla Roma ile Troya arasındaki binlerce yıllık tarihi bağı bir kez daha güçlü bir şekilde ortaya koymuş olacağız.” ifadelerini kullandı.
İki ülke arasında dostluğu pekiştirdi
Kolezyum ve Roma Forumu Arkeolojik Sahası Direktörü Alfonsina Russo da bu sergiyle tarihin sıfır noktası Göbeklitepe ile tarihin en ikonik yapılarından Kolezyum’u bir araya getirdiklerini dolayısıyla iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirdiklerini dile getirdi. Russo, “Bu serginin gerçekleştirilmesi hem ülkelerimiz hem de İtalya ve Türkiye halkı arasında hem iki ülke arasında dostluğun nişanesi olmuştur. Eminim ki bu işbirliğini en güzel şekilde sergiledik.” diye konuştu.
“Sherlock Holmes’larımız canla başla çalışıyor”
Bakan Mehmet Nuri Ersoy, tarihi eserlerin iadesi konusuna açıklama yaptı. Ersoy, başarı elde edebilmek için bir dizi sistemsel değişiklik yaptıklarını dile getirerek, “Öncelikli olarak kaçakçılıkla mücadele dairesini, daire başkanlığı seviyesine getirdik. Bu niye çok önemli? Çünkü o zaman hem burada çalışan personel uzman personel sayısını artırıyorsunuz hem daha yüksek rütbeli personeli istihdam etme şansınız oluyor. Karşı taraftaki muhatabınızla siz de aynı rütbede oluyorsunuz” dedi. İkinci olarak ekiplerinin canla başla çalıştığını ve bu konudaki başarının başka önemli bir sonucu beraberinde getirdiğini anlatan Ersoy, “Ben onlara bizim ‘Sherlock Holmes’larımız diyorum biliyorsunuz. Artık Anadolu kökenli bir hazinenin, kültür varlığının yurt dışına izinsiz çıkarıldığını gören hiçbir koleksiyoner satın almak istemiyor. Bütün koleksiyonerler ve müzeler biliyor ki eğer Anadolu’dan izinsiz çıkarılmış bir kültür varlığını satın alırlarsa ve sergiledikleri andan itibaren Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı bunun farkına varacak, bunu yakalayacak ve bununla ilgili çok kapsamlı bir hukuk çalışması başlatacak ve eninde sonunda bunu geri alacak” şeklinde konuştu.