Çocukları çekmek işletmelerin pazar payını artırıyor

Duygu GÖKSU

İZMİR – Çocukların her türlü şiddetten uzak, sağlıklı olabildikleri, oynayıp gülebildikleri turistik ortamlar olarak ifade edilen çocuk dostu turizm; çocuklara özel menüler, çocuk havuzları veya çocuklara yönelik animasyonlarla sınırlı değil. Aynı zamanda, çocuk haklarının korunması, çocuklara birey olarak muamele edilen, değer verilip saygı duyulan ve çocukların şiddetten korundukları seyahat ve turizm ortamları anlamına geliyor. Çocuk dostu turizm uygulamalarının 2000’li yılların başlarından itibaren gelişmiş destinasyonlarda ele alınmaya başlandığını söyleyen Çolakoğlu, “Dünyada turizm hareketlerine katılan çocuklar ayrı bir kategoride değerlendirilmediklerinden sayısal bir pazar büyüklüğünden söz etmek mümkün değil. Türkiye dahil birçok destinasyonun hedef kitleleri arasında çocuklu ailelerin yer alması, çocukların seyahat ve tatil kararlarının verilmesindeki önemli rollerine işaret ediyor. Yapılan bir araştırmada, ebeveynlerin yüzde 75’inin çocuklarına tatil broşürlerini göstererek düşüncelerini aldıkları ve tatil tercihlerini ona göre yaptıkları sonucuna ulaşılıyor” diye konuştu.

Türkiye’de çok sayıda turizm işletmesinin fiziki altyapıları dahil çeşitli alanlarda çocuklara yönelik düzenlemeler yaparak bu segmentlerin ihtiyaçlarına cevap verebildiğini söyleyen Çolakoğlu, “Tesislerde animasyon etkinlikleri, çocuk kulüpleri, çocuk menüleri ve belirli yaş altındaki çocuklara ücretsiz konaklama gibi uygulamalar çocuklu aile hedef kitlesini tesislerine çekebilmektedir. Çocuk Dostu Turizm uygulaması ise bu fiziki koşulların ötesinde çocukların ve ailelerinin tatil ortamında sosyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarına yanıt vererek tatillerini unutulmaz bir deneyime dönüştürmeyi sağlayacak bir uygulama olarak görülmeli” ifadelerini kullandı.

Çolakoğlu, “Uluslararası Çocuk Merkezi (UÇM), Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu DIHAA Programı (Demokrasi ve İnsan Hakları Avrupa Aracı) altında desteklenen, ‘Çocuk Dostu Turizm: Özel Sektörde Çocuk Haklarının Korunması için Sivil Toplum ile İş birliği Projesi’ kapsamında, Türkiye’de seyahat ve turizm sektörlerinde çocuk haklarının güçlendirilmesi adına Çocuk Dostu Turizm anlayışını yaygınlaştırmak için çalışmalar yürütüldü. Bu kapsamda sekiz turizm işletmesi ilgili davranış kurallarını imzaladı. Turizm işletmeleri ile yapılan görüşmelerde, Türkiye şartlarına uygun ve çocuk hakları odaklı ilkeler oluşturma ihtiyacı olduğu tespit edildi. Yeni tüketici profiline uygun hizmet üretimi için çalışan turizm sektörü için Çocuk Dostu Turizm Projesi, gençlerden oluşan yeni tüketici segmentleri ile erken evrede bağlantı kurma olanağı sağlıyor ve pandemi sonrası pazar geliştirme çabalarının kritik bir enstrümanı olarak ortaya çıkıyor” diye konuştu.

Çocuk Dostu Turizm Rehber İlkelerini uygulayan işletmelerin hem uluslararası hem de ulusal düzeyde sektördeki rakiplerine göre güvenilirliklerinin ve rekabet güçlerinin artacağına dikkat çeken Çolakoğlu, “Marka değerlerinin yükseleceğini de öngörüyoruz. Rehber ilkelerle çocuk haklarının korunmasını kurumsal politika haline getiren, alanında lider, örnek turizm şirketlerinin ulusal ve uluslararası arenada daha tanınır olacağı kesin. Ayrıca, rehber ilkeleri uygulayan işletmelerin, ailelerini turizm destinasyonlarının tercihi konusunda etkileme gücü olan çocukların dikkatini çekmesini; dolayısıyla pazar paylarının, uzun dönemli karlılıklarının artmasını ve sürdürülebilir olmasına katkı sağlayacağını öngörüyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.

 

 

Kaynak URL