Emre ERGÜL
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gece İstanbul trafiğiyle ilgili bir açıklama yaptı, dün sosyal medyanın en çok konuşulan konusu oldu.
Şehir merkezine araçla girişin paralı olması gerektiğine işaret eden Erdoğan, “İstanbul’a girmenin bedeli olmalı” dedi, İngiltere’nin başkenti Londra’yı örnek gösterdi. Erdoğan’ın bahsettiği “şehir merkezine giriş bedeli” uygulaması Londra’da 17 Şubat 2003’te başladı.
Bahsi geçen bölge, 8.8 kilometre çapında, 19 kilometre uzunluğundaki Londra Merkez Ring Bölgesi… Bu bölgeye Pazartesi’den Cuma’ya sabah 7’den akşam 6’ya, haftasonu da öğlen 12’den akşam 6’ya kadar araçla girişin günlük bedeli 15 sterlin (yaklaşık 350 lira).
Ödenmemesi durumunda aracın büyüklüğüne göre 65 ile 200 sterlin arasında ceza kesiliyor. Kent trafiğini azaltmayı hedefleyen uygulama, hava kirliliğine de çözüm… Sistem Şubat 2003’te hayata geçtiğinde ücret 5 sterlindi (117 lira).
Ücret, Temmuz 2005’te 8 sterline (187 lira), Ocak 2011’de 10 sterline (234 lira), Haziran 2014’te 11.5 sterline (269.5 lira) yükseltilmişti. 9 milyon nüfuslu kentin bahsi geçen bölgesinde yaklaşık 136 bin kişi oturuyor. Bu yılın Ağustos ayı itibarıyla ücret ödenen bölgenin genişletileceği de konuşuluyor.
Tüm dünya bu sistemi İngilizlerle birlikte ansa da uygulamanın fikir babası Uzakdoğu ülkelerinden Singapur. Zaten İngilizler de fikri, Londralı yerel belediyecilerin Singapur ziyaretinde gördüğü “Elektronik Ödeme Sistemi” üzerine hayata geçiriyor. Peki İstanbul’un merkezi neresi? Neresi ücretli olur? Sosyal medyada üç bölge öne çıktı: Tarihi yarımada, Taksim ve Kadıköy.
Erdoğan ne demişti?
“İstanbul›un belediye başkanıyken benim İstanbul’a girişi vizeye tabi tutma diye tezim vardı. Her gelen rahatlıkla girsin, bu olamaz. İstanbul›a girmenin bir bedelinin olması lazım. Bakın Londra’ya giremezsiniz. Belli kuralları var bu işin.”
