<!–
–>
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis ve bazı Rum siyasetçilerin, Osmanlı Devleti’ne karşı Yunan ayaklanmasının ve EOKA’nın silahlı eylemlerine başlamasının yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamalara tepki gösterdi.
Rum liderliğinin Kıbrıs Adası’nın Helen Adası olmasına açık kapı bırakacak bir anlaşma arayışında olduğunu belirten Tatar, kendilerinin eşitlik temelinde iki eşit ve egemen devlet anlayışından vazgeçmeyerek bu kapıyı kapattıklarını söyledi.
Tatar, Rum yönetiminin EOKA’nın eylemlerini onaylar mesajlar verdiğine dikkati çekerek “Sen hala daha 1821’deki retoriği tekrar ediyorsan, Helenizm taraftarlarını mutlu edecek mesajlar veriyorsan, ben senin iyi niyetinden şüpheliyim. Belli ki senin aklındaki anlaşma, Helenizm’e kapıyı açık bırakan, Kıbrıs Türklerinin eşitliğine saygı duymayan bir anlayıştır” sözlerini kullandı.
“Barış istediğimizi her zaman dile getirdik”
Ersin Tatar, Türkiye ve KKTC’nin her zaman barış taraftarı olduğunu vurguladı:
“Biz iyi niyetle anlaşma istiyoruz. Biz dünyadan kopuk, iletişimden kopuk, diyalogdan kopuk, başımıza kuma gömdük diye bir anlayışa sahip değiliz. Barış istediğimizi her zaman dile getirdik. Türkiye’nin de anlayışı böyle. Baktığınızda Yunanistan’la görüşmeler var. Orada da iyi niyetten bahsedilmektedir. Türkiye Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile görüşmesi, Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Yunan mevkidaşı ile görüşmesi vardır. Doğu Akdeniz’de, Ege’de hakkaniyete, hukuka dayanan bir uzlaşma anlayışının gelişmesi için gayretler vardır.”
Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşla değişen jeopolitik durum ve konjonktür nedeniyle Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarının daha da önem kazandığını belirten Tatar, meselenin Türk tarafının Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını da koruyarak ele alınması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçilemeyecek
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıslı Türklerin Türkiye ile bir taraf ve Doğu Akdeniz’deki dengenin bir unsuru olduğuna dikkati çekerek Türkiye’nin garantörlüğü gibi tarihi kazanımlardan vazgeçilemeyeceğini dile getirdi.
Yunanistan’ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne akredite Büyükelçisi Ioannis Papameletiou’nun “Türkiye’nin garantörlüğü kaldırılmadan ve Türk askeri tamamen çekilmeden uzlaşılacak bir çözümün bir anlamı olmayacağını” savunduğunu hatırlatan Tatar, “Bu kazanımlar bizim buradaki hakkımızın, hukukumuzun, egemenlik temelinde verdiğimiz mücadelenin özünü oluşturmaktadır” diye konuştu.
“Biz eşitlik temelinde bir anlaşmanın olabilmesi için siyasetimizi sürdüreceğiz”
Tatar, Ukrayna’da yaşananların, Kıbrıs Türkleri için Türkiye’nin garantisinin ne kadar önemli olduğunu gösterdiği yorumunu yaparak, “Ukrayna’daki durumu gördükten sonra garantilere gerek yok” diyenlerin bile farklı düşünmeye başladığını dile getirdi.
Rum siyasi parti liderlerinin Helenizm mesajlarının ve törenlere katılan Rum öğrencilerin taşıdıkları “Sınırlarımız Girne’de biter. Geri döneceğiz” gibi gerginliği tırmandırıcı pankartların dikkatten kaçmaması gerektiğini söyleyen Tatar, “Biz eşitlik temelinde, sonuna kadar Türk varlığının sürdüğü, Türkiye’nin garantörlüğüyle barış, huzur ve güvenliğin en iyi şekilde korunabileceği, bir ortamın, bir anlaşmanın olabilmesi için siyasetimizi sürdürmekteyiz ve sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
