Piyes yazarlığından Elysee Sarayı'na: Emmanuel Macron

<!–

–>

Babası nöroloji profesörü. Annesi ve iki kardeşi de doktor. Ama o büyük annesinden etkilendi. Felsefeyi, edebiyatı ve siyaseti seçti. Ailesi dindar değildi. Buna rağmen liseyi Katolik okulunda okudu.

Tiyatroya meraklıydı. Öğretmeni Brigitte Trogneux ile piyes yazdı. Özel hayatının kapısını araladı. Öyle ki, 24 yıl sonra Elysee Sarayı’na girerken yanında Brigitte’de olacaktı.

Emmanuel Jean Michel Frederic Macron, Fransa’nın en genç Cumhurbaşkanı.

Nanterre Üniversitesi’nde felsefe bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını da bu alanda yaptı. Eğitim sırasında Descartes, Kant ve Aristo’dan etkilendi. 3 düşünür de zevkle okuduğu filozoflardı. Macron felsefeyle de sınırlı kalmadı.

Onun da yolu ENA’dan geçti

Önce Paris’in en prestijli okulu Sciens Po’ya gitti. Ardından Strasbourg’daki ENA’dan mezun oldu. Pek çok politikacının ENA’dan geçtiğini kendisi de biliyordu. Politika artık Macron için uzak değildi.

Mezuniyet sonrası Fransa’nın Nijerya büyükelçiliğinde staj yaptı. Oise valiliğindeki stajı ise Michel Rocard ile tanışmasını sağladı. Rocard, Fransa solunun etkili isimlerindendi. Bu sayede Macron’un çevresi genişledi.

Kariyeri hızla yükseldi. Maliye müfettişi oldu. Görevi sırasında Jean-Pierre Jouyet ile yolları kesişti. Jouyet ülke ekonomisinin önemli bürokratlarındandı.Sarkozy döneminde AB Bakanlığı bile yapmıştı. Paris elitleriyle de bu dönemde tanıştı. 2006’ya gelindiğinde Macron Sosyalist Parti üyesiydi.

Kariyerinin dönüm noktası

2007’de Cumhurbaşkanlığı koltuğunda Sarkozy oturuyordu. Büyüme ile ilgili rapor için Jacques Attali’yi  görevlendirdi. Attali’nin yönettiği komisyonda yardımcı raportör ise Macron’dan başkası değildi.

Kariyerinin dönüm noktası da burada başladı. Artık ekonomi çevrelerinin tanıdığı bir isimdi. Zira 30 yaşındaki Macron, Rotschild iş bankasındaydı. 4 yıl boyunca milyarlarca dolarlık dosyaları yönetmeyi başardı.

Yaptığı sunumlar, hazırladığı dosyalar, etkileyici konuşması. Seçim kampanyası sırasında François Hollande’ın  dikkatini çekti. Hollande Cumhurbaşkanı seçildi.

Macron da Elysee sarayına Genel Sekreter Yardımcısı olarak girdi. Seçilmiş olmadığı için Walls hükümetine giremedi. Ancak 2014’te Ekonomi Bakanı Montebourg istifa etti.

2014’te Ekonomi ve Sanayi Bakanı oldu

Hollande’ın aklına gelen ilk isim oldu. 24 Ağustos 2014 tarihinde halkın tanımadığı Macron, Ekonomi ve Sanayi Bakanıydı.

Hazırladığı yasalar, çalışan kesimin tepkisini çekti. Her ne kadar Hollande arkasında dursa da Sosyalist Partinin bölünmesi, Hollande’ın oylarının erimeye başlaması, Liberal politikalara parlamentodan tepki Macron’u 2 yılın sonunda istifaya sürükleyen etkenler oldu.

“İdeolojiler üstü parti kurmak istiyorum”

“Ne sağcıyım, ne de solcu. İdeolojiler üstü parti kurmak istiyorum” dedi. Kurduğu “Republique En Marche” hareketinin vizyonunu böyle çizdi. İş dünyası, medya, ekonomi çevrelerinin desteğini aldı.

Hareket sadece Fransız gençleri değil, Afrika kökenli olanları da kucakladı. Fransa siyasi tarihinde tüm ezberleri bozdu. Öyle ki bütün partileri geride bıraktı. Seçimlerin ikinci turunda Le Pen ile girdiği yarışı kazandı. Fransız seçmenin yüzde 65,5’lik desteğini aldı. 40 yaşındaki Emmanuel Macron, 6 Nisan 2017 tarihinde 5. Cumhuriyetin 8. Cumhurbaşkanı oldu.

2008’deki küresel ekonomik kriz Fransa’yı olumsuz etkiledi. Yapılan reformlar çalışan kesimin haklarını kısıtladı. Macron Cumhurbaşkanı olduğunda bu durum değişmedi. Finansal sorunlar daha da büyüdü.

Macron döneminde de sarı yeleklerin eylemleri bu döneme damgasını vurdu. Tabi Emmanuel Macron’un bir diğer şanssızlığı da COVID-19 salgınının kendi cumhurbaşkanlığı dönemine denk gelmesiydi.

Dolayısıyla Macron aslında ABD’de de çeşitli ekonomik çevrelerinden görev aldıktan sonra Fransa’ya dönüp, bu siyasi hayata atılan bir isimdi ve beklentiler ekonomide fransa’yı düze çıkarması yönündeydi. Ancak görünen o ki, ekonomide istediği başarıları elde edemedi.

“NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti”

Fosil yakıtlarının terk edilmesine yönelik anlaşma Paris’te imzalandı. Ancak Macron’un enerji politikaları, anlaşma hükümlerinin aksineydi.

“NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti”. Macron’un dış politikasını özetleyen bu sözü, çok eleştirildi. Rusya Ukrayna’ya savaş başlattı. Fransa Cumhurbaşkanı’nın sözlerinin aksine NATO’nun önemi daha da arttı.

Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı kurulan iş birliğine destek oldu. Yetmedi, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin silahlanmasında önemli rol oynadı. Yunanistan ile askeri ve savunma iş birliği anlaşması imzaladı.

Atina’ya Rafale jetleri ve Belhara sınıfı fırkateyn sattı. Macron’un Türkiye karşıtı politikaları Ankara’nın daima tepkisini çekti.

Emmanuel Macron hala aynı güvenceyi taşıyor mu?

Genç yaşı, kısa sürede siyasette zirveye yükselmesi, Fransa siyasi tarihine geçmesini sağladı. Seçmen için 5 yıl önce aşırı sağa karşı güvenceydi. Bugün de karşısında aynı rakibi var. Emmanuel Macron hala aynı güvenceyi taşıyor mu? Dünya kamuoyu bu sorunun yanıtını merakla bekliyor.

Haber: Köksal Akpınar

Kaynak URL