Suriye'nin geleceği BM masasında

Savaşın başlamasının üzerinden 11 yıl geçti…

1 milyon insan hayatını kaybetti, 12 milyon Suriyeli yerinden oldu.

Akan kanın durması için çözüm yolları denendi ancak başarılı olunamadı.

Türkiye’nin girişimleriyle 150 üyeli anayasa komitesi oluşturuldu

Türkiye’nin girişimleri sonuç verdi. Rusya ve İran ile Astana süreci başladı.

Kalıcı siyasi çözüme ulaşma hedefiyle Anayasa Komitesi oluşturuldu. Suriye halkı şimdi, yeni anayasayı oylayacağı günü bekliyor.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 18 Aralık 2015 tarihli kararında, “Acil bir ateşkes sağlanmalı. Siyasi çözüme ulaşılmalı.” çağrısı yapıldı.

2254 sayılı karar, anayasa görüşmelerinin temelini oluşturuyor.

Ocak 2018’de Soçi’deki Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’ne Türkiye de davet edilirken, Kongre’de alınan kararlar hayata geçirildi.

BM çatısı altında Anayasa Komitesi

O kararlardan biri de Anayasa komitesi oluşturulmasıydı.

Türkiye’nin girişimleriyle çalışmalar, Birleşmiş Milletler (BM) çatısına taşındı.

Komite 30 Ekim 2019 tarihinde görüşmelere başladı. Toplantılar 3 yıla yakın zamandır sürüyor. Rusya heyetine vize yaptırım bahanesiyle 9. tura rejim üyeleri katılmadı.

“Suriye rejimini kimlerin yönettiğini görmüş olduk”

Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Abdurrahman Mustafa, konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Suriye rejimi şunu gösterdi; yani Rusya’nın denetiminde olup da Ruslar yönetiyorlar. ‘İşte, Cenevre’de İsviçreliler, vize vermediler, siz de katılmayın’ diye. Yani burada tam tersini ispatlamış oldular. BM Özel Temsilcisi Peterson’a rejimin yazdığı yazıda bunu zaten sebep gösteriyorlar. O da bize iletildi. Yani açıkça, Rus heyetine vize konusunda İsviçre’nin sorun çıkarttığını, 8. Tura katılmıyoruz diye bir ifade kullanmışlardı. İşte burada Suriye rejiminin kime bağlı olduğunu, kimlerin yönettiğini açıkça gördük.”

Komitede, 3 grup bulunuyor:

-Rejim

-Muhalefet heyeti

-Sivil toplum temsilcileri.

Her bir grubun 50 üyesi var ve bugüne kadar 8 tur yapıldı. Uzlaşma sağlanan konu ise  sadece komitenin çalışma metodu oldu.

“Rejim siyasi çözüm istemiyor”

Abdurrahman Mustafa, “Rejim baştan beri siyasi çözümden taraf değildir. Suriye’yi ve müttefikleri de aynı şekilde, İran ile Rusya’da tekrar rejimin bütün Suriye topraklarını askeri olarak hakim kılmak istiyorlar. Hiçbir zaman ciddi bir şekilde siyasi çözüme yaklaşmadılar. Uluslararası toplum baskı yaptığında ‘biz katılıyoruz, ‘engellemiyoruz’ dedirtmek için bunu hep muhalefetin boykot etmesini bekledi. Ama biz her zaman pozitif olarak yaklaştık. Çünkü Suriye’deki çözümün siyasi çözüm olduğuna inanıyoruz.” diyor.

Esed rejimi kendi halkını katletmekten çekinmedi. 11 yılın sonunda Şam yönetimi ülke genelinde hakimiyetini kaybetti.

Türkiye en başından beri Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana

Rejim heyeti sahadaki gerçeklikten oldukça uzak. Görüşmeler bu nedenle tıkanıyor. Türkiye ise en başından beri Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana.

Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Abdurrahman Mustafa, “Suriye devleti, Suriye’nin ismiyle ‘Suriye Arap Cumhuriyeti’ işte egemenlikten, Suriye’nin toprak bütünlüğünden, bayraktan bahsediyor. Zaten maddelerine girilmedi ki, içeriğine girilmedi ki, uzlaşasınız. Uzlaşmaya bir niyet olması lazım. Çözüm için niyetiniz olması lazım ki, uzlaşabilirsiniz. Anayasanın temel şeyi, ya tadilat yapılacak üzerinde ya da yeniden bir anayasa yapılacak. Muhalefet olarak bizim istediğimiz, Suriye halkının onurlu özgürce yaşayacak bir Suriye’nin anayasası olsun. Bunda güçler ayrımı, cumhurbaşkanının yetkileri, istihbarat ve ordunun yeniden yapılandırılması bizim temel taleplerimizdi. Maalesef bunlar hiç tartışılmadı.” ifadelerini kullanıyor.

Suriye’deki terör örgütü PKK/PYD’nin zulmü

Terör örgütü PKK/YPG sadece komşu ülkeleri tehdit etmekle kalmıyor, İşgal altında tuttuğu bölgede yaşayanlara da zulmediyor.

Oysa, Suriye Ulusal Koalisyon çatısı altında Kürt Meclisi de var. Anayasa Komitesi’nin çalışmalarına bizzat katılıyor. Kürt halkının temel problemleri açıklıkla tartışılabiliyor. 

Abdurrahman Mustafa konuya ilişkin şu açıklamayı yapıyor:

“Mesela Kürt Meclisi Suriye’de, ‘ikinci resmi dil Kürtçe olacak’ diyor. Tabii ki bu tartışılır. Yani sonuçta tartışıyoruz zaten bunu. Bunlar görüşülür biz zaten beraberiz ortaklarımız yani. Kendi aramızda bir görüştür. Ama bir terör örgütü dış güçlere destek sağlayarak kendi topraklarımızda bu eylemlerde bulunup, kendi komşu ülkelerimizi milli güvenliği tehdit eden bir terör örgütünü kimse kabullenemez. Bunları destekleyen güç var oldukça ancak var olabilirler yani. Ama bu güç gittikten sonra oranın halkı bunları kabul etmez ve bitirir.”

“Türkiye siyasi çözümden yana”

Anayasa Komitesi’nin bir de küçük grubu var. 3 grubun 15’er temsilcisinden oluşuyor. Grup, anayasanın yazımından sorumlu ve amaçları ise yeni bir Suriye’yi inşa etmek.

Türkiye’nin ise süreçte rolü büyük.

Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Mustafa, “Burada Türkiye devletine teşekkür etmemek olmaz. Çünkü bugün tüm insani boyutlarıyla, siyasi boyutuyla her zaman Suriye halkının yanında olmuştur. Türkiye’nin tutumunu biz her zaman destekliyoruz. Tabii ki biz Türkiye devletiyle devamlı görüşme halindeyiz. Kanallarımız açıktır her zaman. Dışişleriyle olsun, diğer kurumlarımızla olsun. Biz görüşüyoruz yani muhalifler olarak. Türkiye’nin niyetini çok iyi biliyoruz. Baştan beri bir siyasi çözümden yanadır. Bu siyasi çözümde kesinlikle Suriye halkının adil haklarını sağlayacak bir siyasi çözümden yana olduğunu biliyoruz. Ve biz de destekliyoruz.” diyor.

Suriye’de halk özgürlük istiyor

Suriye halkı 11 yılda büyük acılar yaşadı.

Artık ülkelerinde özgürce yaşamak istiyorlar. Bunun için önce terör örgütlerinin ülkeden temizlenmesi…

Ardından insan hakkını önceleyen anayasanın yazılması gerekiyor. Cenevre’deki müzakerelerin sonuca ulaşması bu açıdan önemli.

Kaynak URL