Gaz piyasalarında "grev" tedirginliği

Londra

Dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatçısı Avustralya’daki bazı LNG tesislerinde çalışanların gelecek hafta greve gitmek için harekete geçmesinin ardından bu tesislerde üretimin aksayacağına yönelik endişeler, arz sıkışıklığı yaşanan gaz piyasalarında tedirginlik yarattı ve Avrupa gaz fiyatlarında keskin yükselişe yol açtı.

Kovid-19 salgını sonrası ekonomilerin toparlanmaya başlamasıyla ortaya çıkan arz-talep dengesizliği, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın gaz arzına etkileriyle enerji krizine dönüştü ve Avrupa, enerji krizinden en fazla etkilenen bölge oldu.

Krizin yaklaşık iki yıl hakim olduğu gaz piyasaları, Avrupa’da gaz depolarındaki yüksek doluluk oranları ve talepteki düşüşle henüz dengelenmeye girmişken, bu hafta Avustralya’daki Chevron and Woodside Energy Group şirketlerine ait büyük LNG tesislerinde çalışanların greve gitmek üzere fikir birliğine varması Avrupa gaz fiyatlarında hızlı yükseliş görüldü.

Son bir aydır megavatsaat başına 30 avro bandında seyreden Hollanda merkezli sanal doğal gaz ticaret noktası TTF’de fiyatlar, grev haberlerinin çıkmasının hemen ardından 9 Ağustos’ta bir önceki kapanışa göre yüzde 30 yükselerek 39,8 avroya çıktı. Böylece, gaz fiyatları neredeyse son iki ayın en yüksek seviyesini gördü.

Fiyatlar, 10 Ağustos’ta gün içinde megavatsaat başına 42 avroyu aşmasının ardından günü 37 avrodan kapattı. Bugün, fiyatlar megavatsaat başına 37 avro seviyesinden açılış yaptı.

Grevler, Avustralya’nın ihracat kapasitesinin yarısı için risk

Avustralya’nın Avrupa’ya doğrudan LNG tedariki kısıtlı olmasına rağmen, savaşın ardından kıtaya Rus gazı arzının büyük ölçüde azalmış olması Avrupa’nın LNG ithalat bağımlılığını artırdı. Bu nedenle, küresel LNG piyasalarında oluşan arz endişeleri, Avrupa’daki gaz fiyatlarını doğrudan etkiliyor.

Columbia Üniversitesi Küresel Enerji Merkezi’nden alınan verilere göre, grev riski bulunan Gorgon, Wheatstone ve North West Shelf projeleri 40,8 milyon tonla Avustralya’nın toplam LNG ihracat kapasitesinin yarısını, küresel LNG ticaret hacminin ise yüzde 10’unu oluşturuyor.

Son 12 ayda, söz konusu tesislerden LNG ihracatının yüzde 44’ü Japonya, yüzde 22’si Çin, yüzde 13’ü Tayvan, yüzde 12’si Güney Kore ve kalan kısmı Tayland, Singapur, Hindistan olmak üzere diğer ülkelere yapıldı.

Asya ve Avrupa’nın LNG arzı için rekabeti artabilir

Uluslararası Gaz Birliği (IGU) Sözcüsü Tatiana Khanberg, AA muhabirine yaptığı açıklamada, LNG piyasasındaki arz sıkışıklığının hiçbir aksamayı kaldıramayacak şekilde olduğunu ifade etti.

Herhangi bir nedenle yaşanabilecek en ufak tedarik düşüşünün bile piyasada büyük dalgalanmalara yol açabileceğini ifade eden Khanberg, “Dünya Kovid-19’un ardından 2021’den itibaren bir enerji krizinde ve bu kriz Rusya’dan boru hatlarıyla Avrupa’ya gaz tedarikindeki yapısal azalmayla zirveye ulaştı. Bu yapısal boşluk piyasaya yeni tedarik sağlanana, 2026 veya 2027’ye kadar, devam edecek.” dedi.

Khanberg, küresel LNG ihracatında ilk sırada yer alan Avustralya’da arz kesintisine yönelik herhangi bir tehdidin piyasaları endişelendirdiğini ve “riskin fiyatlandığını” belirtti.

Avustralya’nın LNG ihracatının büyük bir kısmının Asya bölgesine olduğunu anımsatan Khanberg, “Buna rağmen, (grevin gerçekleşmesi durumunda) Asya piyasasında LNG arzının yüzde 10 azalması, Asya’nın LNG tedariki için Avrupa ile rekabet etmesine yol açacak ve bu da her iki bölgede fiyatları artıracaktır. Avrupa gaz depolarındaki doluluk oranlarının yüzde 87,7 ile sağlıklı bir durumda olmasına rağmen, olası bir arz kesintisi önemli bir küresel şok olabilir. Bu nedenle endişe etmek için geçerli sebepler mevcut.” diye konuştu.

Khanberg, ortaya çıkabilecek risklerin olası kesintinin büyüklüğüne ve piyasada arz-talep dengesini etkileyen diğer faktörlere göre değişiklik göstereceğini aktardı.

Gaz piyasasının dengede olmadığının ve gaz arzının yetersizliğinin altını çizen Khanberg, fiyatlardaki oynaklığın piyasa dengeye oturana kadar devam edeceğini ve yeni gaz tedarik kaynaklarının sağlanması gerektiğini dile getirdi.

Avustralya’nın küresel LNG ihracatındaki payı yüzde 20,1

IGU’nun son raporuna göre, küresel LNG ticareti 2022’de bir önceki yıla göre yüzde 6,8 artarak 401,5 milyon tona çıktı.

Avustralya, 2022’de 80,9 milyon ton ile dünyadaki en büyük ihracatçı konumunu korudu ve küresel LNG ihracatından yüzde 20,1 pay aldı. Bu ülkeyi 80,5 milyon ton LNG ihracatıyla ABD çok yakından takip ederken, Katar 80,1 milyon ton LNG ihracatıyla üçüncü sırada yer aldı.

En büyük üç LNG ihracatçısı, 2022’de küresel LNG üretiminin de yüzde 60’ını oluşturdu.

Rusya, 33,8 milyon tonla geçen yıl en fazla LNG ihracatı yapan dördüncü ülke oldu.

Avustralya LNG’sinin en büyük alıcıları Japonya ve Çin

Japonya, geçen yıl toplam 73,6 milyon tonla dünyadaki en büyük ithalatçı konumuna tekrar yükseldi. Çin, 63,7 milyon ton LNG ihracatıyla ikinci sırada yer aldı. Söz konusu iki ülke, Avustralya’nın LNG ihracatının neredeyse üçte ikisini oluşturdu. Avustralya’nın LNG ihracatının kalanı büyük ölçüde Güney Kore, Tayvan, Singapur ve Hindistan’ın da aralarında olduğu Asya bölgesine gitti.

Rystad Energy verilerine göre, bu yılın ilk yarısında da Çin ve Japonya Avustralya’dan 26 milyon ton LNG ile ülkenin bu dönemdeki toplam ihracatının yüzde 60’ını aldı.

IGU verilerine göre, Japonya ve Çin ülke bazında dünyadaki en büyük LNG ithalatçıları olurken, Asya-Pasifik bölgesi dünyanın en büyük LNG ithalat pazarı unvanını korudu.

Avrupa Birliği (AB) 2022’deki 126,6 milyon tonla en fazla LNG ithal eden ikinci pazar oldu. Rus gaz arzındaki düşüşü LNG ile telafi etmeye çalışan AB, geçen yıl LNG ithalatını yüzde 66 artırırken, ABD bölgenin en büyük tedarikçisi haline geldi.

Kaynak URL