Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğüne bağlı maden ocağında Cuma günü saat 18.15 sıralarında -300 kotunda nedeni belli olmayan kısmi bir patlama meydana geldi.
Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessesesinde meydana gelen patlamada 41 kişi hayatını kaybetti, arama kurtarma çalışmaları tamamlandı.
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağının içerisinde ve çevresinde, TTK tahlisiye, AFAD, UMKE, Türk Kızılay, polis, jandarma, sağlık ve gönüllülerden oluşan ekipler, güvenlik önlemlerini alarak çalışma yürüttü.
Sağlık ekipleri de 2 ambulans uçak, 5 UMKE aracı, 31 ambulans, 1 acil müdahale aracı ve 149 sağlık personeliyle çalışmalara katıldı.
Tahliye ve arama kurtarma ekiplerince ocaktan çıkarılan yaralılar, ambulanslarla hastanelere kaldırıldı. Olay yerinde kurulan Acil Müdahale Merkezi’nde de yaralılara müdahale etti.
AFAD da yaklaşık 100 personel, 26 araç ve 3 koordinasyon tırıyla arama kurtarma çalışmalarına katıldı.
Türk Kızılayda görevli 60 personel ve 40 gönüllü de arama kurtarma çalışmalarına katılanlar ile madenci yakınlarına gıda desteğinde bulundu.
Bakan Koca, İstanbul’daki yaralı madencileri ziyaret etti
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Amasra’da meydana gelen maden patlamasında yaralanan ve ambulans uçakla Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesine sevk edilen yaralı madencileri ziyaret etti.
Ziyaretin ardından hastane önünde açıklama yapan Koca, maden patlamasında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi.
Koca, “Bartın’da şu an takip edilen 3 hastamız var. Genel durumları iyi, solunum cihazına bağlı olan bir hastamız yok. Zannediyorum 2 veya 3 gün içinde taburcu edebiliriz.” dedi.
Patlama bölgesinden 5’i yanık, 1’i ise karbonmonoksit zehirlenmesi teşhisiyle 6 hastanın ambulans uçakla en geniş imkanlara sahip olan merkeze getirildiğini ifade eden Koca, şöyle konuştu:
“Biraz önce hastalarımızı ziyaret ettim. Her biriyle ilgili arkadaşlarımızla birlikte değerlendirmeleri yaptık. Devamında da yakınlarına bilgi verdik. 6 hastamızın 5’inin durumları ciddi. 5’i de solunum cihazına bağlı ve yanık yüzdeleri yüzde 65 ila 85 arasında değişmekte. Hatta bir hastamız dün nakli yapılırken hastanemize aldığımızda arrest dediğimiz, kalbinin durduğu ve canlandırma ile geri dönen bir hastamızdı. O hastamızın düne göre durumunun daha iyi olduğunu söyleyebiliriz ama ciddiyetini korumaya devam ediyor. Yanık hastalarının durumlarının yani 5 hastanın durumlarının ciddi olduğunu, özellikle ilk 4 günün kritik olduğunu, bütün arkadaşlarımızın yanık merkezinde, yoğun bakım ünitesinde ilgili branşlarla birlikte hassasiyetle takip ettiklerini söyleyebilirim.”
Koca, hastaların hassasiyetle kontrol edildiğini kaydederek, “Ben de yakından takip ediyorum, Cumhurbaşkanımız da özellikle her hastamızı yakından takip ediyor ve bu anlamda bilgi almakta. Önümüzdeki 3-4 gün biraz daha yakın takiple seyirlerini görmemiz gerekecek.” diye konuştu.
Karbonmonoksit zehirlenmesi olan hastanın solunum cihazına bağlı olmadığı bilgisini veren Bakan Koca, “Genel durumu daha iyi. Kendisiyle hatta konuştuk ama önümüzdeki 3-4 gün yüksek basınçlı oksijen tedavisine cevabı ile, dün bir kez yapıldı. Bugün durumu daha iyi.” diye konuştu.
Bakanlar bölgede incelemelerini sürdürdü
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, patlamanın ardından son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, patlamanın ardından bir galeride kısmen yaşanan yangına ilişkin, “Yangın büyük oranda kontrol altına alındı, soğutma çalışmaları devam ediyor.” demişti.
Hayatını kaybedenlerin cenazeleri yakınlarına teslim ediliyor
Patlamada hayatını kaybeden işçilerin yakınlarının bekleyişi, cenazelerin bulunduğu Bartın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile Bartın Devlet Hastanesi önünde sürüyor.
Kimlik tespiti yapılan madencilerin cenazeleri, işlemlerin tamamlanmasının ardından ailelerine teslim ediliyor.
Cenaze nakil araçlarına konulan işçilerin naaşları, cenaze namazının kılınacağı camilere götürülüyor.
Öte yandan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Türk Kızılay ekipleri de hastane önünde bekleyen ailelere psikososyal destek veriyor.
