Özlem Sarsın
MV Holding Sanat Danışmanı Meriç Aktaş Ateş, her yıl şubat ayının 3. haftası Swiss Otel’in Kordon salonlarında Büyük Efes Sanat Günleri’ni düzenlediklerini söyleyerek, amaçlarının çağdaş mekânda sanatı yaşatmak, düzenledikleri sergi ve sanat etkinlikleri ile sanatı ve sanatçıyı desteklemek olduğunu ifade etti.
Büyük Efes Sanat Günleri’nin bu yıl 8’incisini düzenlediklerini söyleyen Ateş, Büyük Efes Sanat Günleri’nin her yıl bilinirliğinin daha da arttığını vurguladı. Ateş, “ Galerilerin, sanat severlerin, sanatçıların katılımı her geçen yıl artıyor. Bu sene de 10 galeri ve 300’ü aşkın eser ile açılışımızı yapıyoruz.
Büyük Efes Sanat Günleri İzmirlilerin heyecanla beklediği bir etkinlik oldu artık. Bir kültür mirası taşıyoruz ve bu mirası geleceğe taşımak ve korumak istiyoruz. Bunu yaparken de İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi her yıl bizim ana destekçimiz oluyor. Bu etkinlikte sanat galerileri kendilerine özel alanlar alıyorlar ve sanatçıları ile birlikte eserlerini sergiliyor.
Aslında küçük bir sanat fuarı tadında. Butik bir etkinlik. İzmir, İstanbul, Bodrum, Aydın, Bulgaristan’dan sanat galeri var. Söyleşi ve paneller de düzenliyoruz. Cumartesi ve pazar günleri saat 15.00’te söyleşilerimiz olacak. Etkinliğimiz Saat 12.00-19.00 arasında halka açıktır” dedi.
“Sanat, çocukluktan aşılanmalı”
Arkeolog Ressam Cenk Mısırlıoğlu ise sergiyi katılımı konusundaki düşüncelerini şöyle ifade etti: “Konak Modern Sanat Galerileri kapsamında misafir sanatçı olarak katıldım, İzmirli bir sanatçıyım. Arkeoloji eğitimi aldım.
Büyük Efes Sanat Günleri’ne 10 adet akrilik su bazlı resimlerim ile katıldım. Resimlerimde hayvan figürleri kullanıyorum. Bu sergide boğa figürü kullandım. Toplumların ritüelinde boğanın çok önemli bir yeri var. Tanrılara sunu olarak pek çok toplumda görüyoruz.
Mağara duvarlarında, kaya yüzeylerinde görüyoruz. Büyük Efes Sanat Günleri’ne ilk defa katılıyorum. İzmir insanını sanatla iç içe getirmek için önemli bir organizasyon. Bölgemizde maalesef sanata ilgi olmadığını söyleyebilirim. Türkiye’nin 3. Büyük şehri olmasına rağmen sanatta zayıfız. Sanat kültürünün gelişmesi için çocuklarımızın çok küçük yaşlardan itibaren sanatla iç içe olması sağlanmalı. Okullarımız ve öğretmenlerimiz bu açıdan çok önemli. Bu bir kültürdür, çocukluk çağından itibaren aşılanması gerekiyor.
“Matematikle çok ilişkili bir sanat”
Mimar Özgür Özcan: “Yönetmen ve küratör Salih Kalafatoğlu tarafından kurulan Artscob galerisi olarak 16 sanatçı ile Büyük Efes Sanat Günleri’nde yerimizi aldık. Yaklaşık 80 eser sergilenecek. Benim eserlerim string art dediğimiz iğne ve iplikten yapılan ve geometrik desenlerin işlendiği ürünlerden oluşuyor.
Çiviler çakılarak ve arasından ipler gerilerek yapılan eserler üretiyorum. 1800’lü yıllardan beri kullanılan bir sanat dalı. Bugün ise daha çağdaş malzemelerle farklı neler yapabilirimin peşine düştüm. Çivisiz modeller de yaparak bunu okullarda çocuklarımıza da öğretiyorum. Matematikle çok ilişkili bir sanat. 3 boyutlu çalışmalar yapma imkânı bulabiliyorsunuz.
Galerimiz, Büyük Efes Sanat Günleri’nde benim eserlerimin yanı sıra heykeller, fotoğraflar ve resimler de sergileyecek. Bu organizasyona ilk defa katılıyorum. Merak ve heyecan ile bekliyorum. Pandemi nedeni ile ara verilen ve bugün yeniden hayat bulacak olan bu organizasyon İzmir adına, sanat adına çok kıymetli. Geçen sene ekim ayında da Bodrum’da kişisel bir sergi açmıştım” diyerek DÜNYA Gazetesi’ne açıklamada bulundu.
M+ Galeri camdan 50 eser ile katıldı
Büyük Efes Sanat Günleri’ne 4. katılışlarının olduğunu belirten Ressam Mehmet Akkaya: “Biz de M+ Galeri olarak resim, heykel ve camdan yapılmış ürünlerimiz 50 eser ile yerimizi aldık.
Pandemi ve deprem felaketi nedeni ile bu organizasyona ara verilmişti. Yeniden düzenlenmesinden memnunuz. 13 sanatçı ile buradayız. Ben de korkuluk temalı eserlerim ile bulunuyorum. Eserlerimde korkulukları canlandırdığım, onların mesajlarını ilettiğim için “Korkuluk Cumhuriyeti” olarak anılıyorum. İzmir’in sanat alanında eksik kaldığını düşünüyorum.
İzmir’de koleksiyonerler var, sermayeler var, sanatseverler de var ama sanat tüketimi anlamında sorunlar var. İzmir sanatta hak ettiği yerde değil. İzmir Türkiye’nin aydınlık yüzüdür, çağdaştır ama aynı çağdaşlığı sanat tüketiminde göremiyoruz. Neler yapmak lazım? Büyük Efes Sanat Günleri gibi organizasyonları artırmak gerek, yerel yönetimler sanatçıya destek olmalı. Avrupa’nın pek çok kentinde çağdaş sanat müzeleri var. İzmir’de yok.
Dünyanın pek çok ülkesinde sergiler açtık, dünyanın sanata olan ilgisini gözlemledik. Ama İzmir hep eksik kaldı. Özgürlüğü yanlış yerlerde aradık hep. Özgürlük iyi tatil yapabilmek değildir, insan sadece yemek içmekten ibaret değildir, insan dediğimiz varlık ruhunu da doyurmalı. İzmir Uluslararası Fuar’ına sanatı mutlaka dâhil edilmeli. Klasik müzik, caz, resim, heykel vs. olmalı. M+ Galeri olarak 1-5 Mayıs’ta İzmir’de düzenlenecek olan İzmir Sanat Fuarı’nda da yerimizi alacağız. 18 sanatçımızla birlikte standımız olacak” dedi.
