İhracatçılar 2024'te ‘Made in Türkiye’ için mesai harcayacak

Nurdoğan ARSLAN ERGÜN

Bu yılı 255 milyar doların üzerinde bir mal ihracatıyla kapatıp 2024’te de bu rakamın üzerine yüzde 10 artış koymayı amaçlayan Türk ihracatçısı, tüm olumsuzluklara rağmen hedefine kilitleniyor. İhracatçılar 2024’te, aslında çalışmaları daha önce başlayan ‘Made in Türkiye’ markasına odaklanacak. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçı Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, “Tüm ihracatçılar tek yürek olduk ‘Made in Türkiye’nin marka ve kalitenin adı olduğunu göstermeye çalışıyoruz. 2024 vizyonumuz ‘Made in Türkiye’nin sürdürülebilir, çevreye ve insana duyarlı olduğunu gösterecek imaj çalışmalarına odaklanmak” dedi. 2024 yılında bunu ön plana çıkararak, markanın altını dolduracak adımlar atacaklarını vurgulayan Tecdelioğlu, “İhracatçı, üretici, sanayici, tüm kesimlerle buna odaklanacağız. Nasıl ‘Made in Germany’ denilince kalite, güven akla gelir. Biz de ‘Made in Türkiye’yi ilk akla gelen marka yapacağız” diye konuştu.

“İkinci yarıda yatırım iştahı artacak”

Ekonomi yönetiminin attığı adımların olumlu dönüşlerini 2024’ün ikinci yarısında bekleyen Tecdelioğlu, “Faizlerin yüksek olduğu, yatırım iştahının olmadığı dönemde dahi firmalarımızın yatırım yaptıklarını görüyoruz. Senenin birinci ve ikinci çeyreğinden sonra enflasyonun geriye gelmesi, faizlerin düşmeye başlamasıyla çok daha fazla yatırım, iş artacak. Kapasiteyi arttırmayla ilgili işletme sermayesinin tamamlanmasıyla sanayicilerimizin atağa kalkacaklarını ve 2024’ün ikinci yarısından sonra bunun sinyallerini alacağımızı umuyorum” yorumunu yaptı.

“2023 ihracatımızda yüzde 10’luk düşüş var”

Demir ve demir dışı metaller sektörünün 6 Şubat depremleri nedeniyle ciddi yara aldığını söyleyen Çetin Tecdelioğlu, “Bölgede çok ciddi ihracat firmalarımız vardı. Ciddi bir şekilde yara aldık ve oradaki sorunlarımız hâlâ devam ediyor. Bu nedenle bu yıl ihracatımızı yüzde 10 gibi düşüşle kapatıyoruz” diye konuştu. Sektörün 2022’de 14,4 milyar dolarlık bir ihracat yaptığını aktaran Tecdelioğlu, bu yılki beklentiyi 12-13 milyar dolar olarak açıkladı.

İhracattaki düşüşü minimize etmek için çok ciddi çalışmalar yaptıklarını ileten Tecdelioğlu, “Özellikle 2024’te hedef sektörlerimizi ve hedef ülkelerimizi belirledik. Bakır, alüminyum, paslanmaz, mutfak eşyaları, döküm, hırdavat sektörü için her birinin ayrı ayrı fuarları, ayrı ayrı hedef ülkeleri var. Bu ülkelerde pastadan daha fazla pay almak için çalışmalar yapacağız” dedi.

“Yeni pazarlarda derinleşmek gerekiyor”

Son dönemde hükümetin yaptığı çalışmalara paralel yakınlaşılan bölgeler olduğunu dile getiren Çetin Tecdelioğlu, “Mesela Suudi Arabistan, Cezayir pazarı böyle. Mısır’da hareketlilik bekliyoruz. Yunanistan çok yeni bir gelişme.

Küçük bir pazar olmasına rağmen derinleşmeyle ilgili çalışmalarımız var. Latin Amerika pazarıyla ilgili çalışmalarımız var. Meksika, Peru, Kolombiya, Brezilya’ya yönelik Serbest Ticaret Anlaşmaları benzeri bir çalışma olduktan sonra ancak uzak pazarlardan pay alabiliriz” yorumunu yaptı. Tecdelioğlu, özellikle Kuzey Afrika’yı da derinleşmek istedikleri pazar olarak aktardı.

“Meksika, potansiyeli çok büyük bir pazar”

 Türkiye için Meksika’yı potansiyeli büyük bir pazar şeklinde yorumlayan Tecdelioğlu, “Meksika çok büyük bir otomotiv üreticisi, yılda 5 milyondan fazla araç üretiyor. Bizim özellikle bakır, alüminyum ve hırdavat sektörlerinde pay alabileceğimiz çok fazla fırsat var. Ama çok yüksek vergiler sebebiyle maalesef beklediğimiz ihracatı gerçekleştiremiyoruz” dedi.

Tecdelioğlu, ABD pazarında derinleşmenin koşulunu ise orada kurulacak lojistik hub’lara bağladı. Sektörü pazarda tehdit eden ülkelerden birinin de Vietnam olduğunu kaydeden Tecdelioğlu, “Vietnam, özellikle demir ve demir dışı sektöründe tehdit oluşturabilecek ülkelerden biri” dedi. Hızlı teslimat ve proje ürünlerinde Türkiye’nin Avrupa’da hâlâ avantajlı olduğunu hatırlatan Tecdelioğlu, “Avrupa’nın acilini biz yapsak bile ihya oluruz. Avrupa’dan alacağımız pay şu anki ihracatımızı 2 katına çıkarır” vurgusu yaptı.

“Net ihracatçı tanımı acilen değişmeli”

İhracat desteklerinde ‘net ihracatçı’ tanımının karmaşa yarattığını söyleyen Çetin Tecdelioğlu, “Maalesef tanımda alüminyum ve bakır sektörü için çok büyük bir hata var. Türkiye’de 2 milyon tonluk bir alüminyum hareketi var. Bunun 100 bin tonluk kısmını Türkiye imal ediyor. 1 milyon 900 binlik tonunu ithal getiriyor. İthalatla gelen bir ham maddede iç piyasanız olduğu sürece hiçbir zaman net ihracatçı olma şansınız yok. Hem ihracata hem iç piyasaya sattığınız için arada net ihracatçı olma statüsünden uzaklaşıyorsunuz. Bu tanımın değişmesi lazım. Bu kavramdan dolayı alüminyum ve bakır sektörümüz maalesef cezalandırılıyor. Ya bu kavramın kredi kullanırken kaldırılması lazım ya da bu kavramın tanımının değiştirilmesi lazım. Çünkü krediye erişimde net ihracatçı kavramından dolayı reeskont kredilerini bu firmalar kullanamıyor” dedi.

Kaynak URL