Tarım sigortaları, çiftçiler için kalkan görevi görüyor

Selçuk ALTUN

Türkiye “Sigorta” Buluşmaları’nın ilki Adana’da gerçekleştirildi. 6 Haziran’da Adana Sanayi Odası konferans salonunda gerçekleştirilen buluşmaya Adana Sanayi Odası, Adana Ticaret Odası, Adana Ticaret Borsası başkanları ve üyeleri, Adana iş dünyasının oluşturduğu sivil toplum kuruluşlarından temsilciler, Çukurova ve Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji üniversitelerinden öğretim görevlileri ve öğrenciler, çiftçiler ve bölgenin diğer ekonomi aktörleri katıldı. Moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı (NBE) Hakan Güldağ ile DÜNYA Gazetesi Genel Koordinatörü ve Yazarı Vahap Munyar’ın yaptığı panelde Türkiye Sigorta Genel Müdürü Atilla Benli, Adana’daki sigortacılık ve ekonomik göstergeler açısından mevcut durumu değerlendirdi. Türkiye Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Remzi Duman ise işyeri ve tarım sigortaları hakkında bilgi verdi. Adana Sanayi Odası Zeki Kıvanç, tarımdan sanayiye kentin evrimini ve ekonomik durumunu özetledikten sonra yeni yatırım alanlarını anlattı. Adana Çiftçiler Birliği İkinci Başkanı Prof. Dr. Bülent Özekici de, çiftçilerin sigortacılık anlamında ihtiyaçlarını dile getirdi. İkinci buluşma ağustos ayında Samsun’da gerçekleştirilecek.

KOBİ’ler sigorta güvencesini ihmal etmemeli

Remzi Duman – Türkiye Sigorta Genel Müdür Yardımcısı

Genel olarak Adana’daki sanayi işletmelerinin ölçeklerine göre dağılımına baktığımızda mikro ölçekli işletmelerin yüzde 63, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yüzde 35 ve büyük sanayi kuruluşlarının ise yüzde 2’lik bir ağırlığa sahip olduğunu görüyoruz. KOBİ’ler, ekonomik ölçekteki ağırlıkları ve sağladıkları katma değer ile en zor zamanlarda bile ekonomik istikrarın sürdürülebilmesi açısından çok önemli bir rol üstlenmekte. Biz, KOBİ’lerin bu önemli konumu ve onlara sağlayabileceğimiz faydalar açısından, işyeri sigortaları kapsamında daha yenilikçi ve özelleştirilebilir ürünlerle onlara destek olmaya çalışıyoruz. İş yeri sigortası ile müşteriler, çalışanlar, işyerindeki elektronik cihazlar, iş makineleri hatta hasar durumunda iş durmasına bağlı oluşacak kar kaybı da teminat altına alınabiliyor ve olası bir hasar durumunda iş sürekliliğinin korunması sağlanıyor. Bununla birlikte hem Adana’da hem Türkiye genelinde yeni ürün ve hizmetlerimizin artmasına önem veriyoruz. Bunlardan biri olan finansal sigortalar, sigorta sektörü ve Türkiye ekonomisi açısından büyük önem taşıyor. KOBİ’lerin hayat sigortası olarak görülebilecek Devlet Destekli Alacak Sigortası ile işletmelerimize önemli bir güvence sağlanır duruma geldi. Bu üründen yıllık net satış hasılatı 250 milyon TL’ye kadar olan KOBİ’lerimiz yararlanabiliyor. Daha büyük şirketlerimiz için de ticari alacak sigortası ürünü bulunuyor. Öte yandan, banka teminat mektubuna alternatif bir finansal enstrüman niteliğindeki kefalet sigortası da yaygınlaşmaya devam ediyor. Türkiye Sigorta olarak, finansal sigortalara odaklı kurduğumuz özel birimimiz ile başvuru ve inceleme süreçlerini hızlı bir şekilde yürütebiliyor ve banka teminat mektubu muadili çözümler sunabiliyoruz.

Beş yıl sonra Adana’ya gelenler Adana’yı tanıyamayacak

Zeki Kıvanç – Adana Sanayi Odası Başkanı

Adana, sanayileşme geleneğini ve sermaye birikimini yepyeni bir boyuta ulaştırmanın eşiğinde bulunuyor. Adana, tasarım üstünlüğüne sahip ve teknoloji yoğun sanayi ürünlerinde öne çıkmayı hedefl iyor. Bu kapsamda modern üretim merkezlerinin hayata geçirilmesi için yürütülen planlamalar tamamlandı. Geçen yıl Ceyhan polipropilen üretim tesisinin temeli atıldı. Tesis, yaklaşık 1,7 milyar dolarlık yatırımla hayata geçirilecek. Bu tesis ile Türkiye’nin yıllık polipropilen üretim kapasitesinin 3 kat artırılması ve toplam ithalatın yüzde 20’sininin ikame edilmesi amaçlanıyor. Yatırım sonrasında Adana petrokimya konusunda lider illerden biri olacak. Bunun dışında, Adana’da yaklaşık 20 yeni sanayi bölgesi ve küçük sanayi sitesi kurulması için valilik koordinasyonunda kentin tüm paydaşları olarak seferber olmuş durumdayız. Bu sanayi bölgelerinin kurulmasıyla Adana, üretimle dönüşen ve kalkınma yolunda dev atılımlar yapan bir kent olacak. Beş yıl sonra Adana’mıza gelenler Adana’yı tanıyamayacaklar. Adana, Marmara üretim havzasından sonra Türkiye’nin ikinci büyük üretim üssü olma yolunda hızla ilerliyor. Öte yandan kentimiz, Akdeniz’in en büyük konteyner limanlarından biri olan Mersin’e yakınlığı, yeni yapılan bölgesel hava alanı ve tamamlanacak olan demiryolu hatları ile lojistik olarak bölgenin merkezi durumundadır. Bölgemiz; demir-çelik, kimya, plastik, metal-makina, tekstil, gıda ve tarım üretimi konularında önemli bir üretim merkezidir. Zengin sosyokültürel yapısı, uygun iklimi, çok iyi üniversiteleri, turistik altyapısı ile dışarıdan gelecek yatırımcı ve çalışanlar için bir çekim merkezidir.

Fidanları güvenceye alın, sermayemizi de koruyun

Prof. Dr. Bülent Özekici – Adana Çiftçiler Birliği 2. Başkanı

Adana’da tarım çok zenginleşti. Türkiye’nin muz cenneti olmaya başladı. Adana’da çok sayıda çiftçimiz avokado üretiyor. Tarım çok gelişti, ama sıkıntılarımız çok. Dünyada en yüksek, dönüm başına soya verimi bu şehirden alınıyor. Keza bu narenciye ve birçok ürün için de öz konusu. Ancak, öyle bir duruma düştük ki, bir tane ay çiçeği yağı yüklü gemi boğazdan geçti diye neredeyse deve kurban edeceğiz. Bunlar çok üzülecek şeyler. Bu ülkenin 20 yıl önce ekilen dikilen arazisi 28,5 milyon hektar, 285 milyon dönüm tarım arazisi vardı. Bugün 195 milyon dönüme gerilemiş durumda. Ekilecek alanların yüzde 30’unu yitirdik. Bunlar betona, TOKİ’ye falan gitmedi, çok büyük kısmı boş duruyor. Çünkü Türkiye’de ortalama işletme büyüklüğü halen 58 dönüm. Bir kişi 58 dönüm buğday ekse asgari ücretten daha az kazanıyor. O zaman sorun üretmekle ilgili değil, pazarlamayla ilgili. Küresel iklim değişikliğiyle ilgili sıkıntılar bizi bekliyor. Herkes küresel iklim değişikliğinin bir anda ortalama sıcaklığı artıracağını vs. düşünüyor. Hayır, öyle bir şey olmayacak. Adana’nın ortalama yıllık aldığı yağış 640 mm’dir bu bir anda düşmeyecek. Çok uzun yıllar yine bu yağışı alacağız. Ancak, öyle zamanlar göreceğiz ki bir günde 140 mm yağmur yağacak. Örneğini iki sene önce Antalya’da gördük. Bir günde 190 mm yağış gördü. Böyle bir yağmur, toprağın içine nüfuz etmez, yer altı su kaynaklarını beslemez. Hemen yer üstü akışa geçer can ve mal kayıplarına yol açar. Bakın Adana’da ne olduğunu anlatayım. Kış boyunca yağdı, yağdı, yağdı, mart itibariyle yağışlar durdu ve şu anda burada dönüm başına buğday 200 ile 400 kg arasında verim alınıyor. Bu çok kötü bir rakam. Olması gereken 700 kg üzerinde. Bu tür sorunlar bizi bekliyor. Diğer taraftan 20 Mart’ta ova çok kötü bir don olayı yaşadı. Bazı yerlerde eksi 7’ye kadar sıcaklık düştü. Şu anda hassas olan limon ve portakal gibi çeşitlerde meyve yok. Biz bu tür durumlarda bazı kurumları yanımızda görmek istiyoruz. Türkiye tarımı her şeye rağmen ayaktaysa Türk çiftçisinin yılmaz, bitmez, tükenmez savaşımı, vatan sevgisi sayesindedir. Türk çiftçisinin iki tane göz bebeği var. Bunlardan bir tanesi Ziraat Bankası. Ziraat Bankası olmasa, çiftçi ayakta duramaz. Basınçlı sulama, don pervaneleri, sera, alt yapı, drenaj, bahçelerin sırta alınması, bahçıvan binalarına kadar her şey, Ziraat Bankası kredileriyle oluyor. İkincisi ise, son 3-5 yıldır karşımıza çıktınız, iyi ki varsınız. Ancak, bazı şeylerin düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum. Mesela, geçen seneye kadar mesela sıcaklığa karşı koruma sağlayan bir sigorta ürünü yoktu. Bu küresel iklim değişikliğinin karşımıza çıkaracağı en büyük sorunlardan bir tanesi de çiçeklenme döneminde yaşadığımız yüksek sıcaklıklar. Bunun en acı örneğini geçen sene gördük ve TARSİM bu konuyu gündeme alarak yeni teminat çıkardılar. Sıcaklığa karşı var da, neden dona karşı yok. Benim 160 dönüm limonum çiçek açmadığı için korumaya alınmadı. Sermayemizi de koruyun lütfen. Özellikle fidanlarda. Ovada çok ciddi bir çeşit değiştirme var. Çok ciddi bir yeni fidan dikimi var, bunların da korunması lazım.

Emeklerinizi şansa bırakmayın, mutlaka sigorta yaptırın

Atilla Benli – Türkiye Sigorta Genel Müdürü

Adana, Türkiye Sigorta olarak bizim için çok önemli bir yerde. 2021 yılında Adana’da prim üretimimiz 260 milyon lira olarak gerçekleşti. 2022 Nisan ayı itibarıyla ise Adana’da hayat dışı prim üretimimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre %52 artış kaydederek 194 milyona ulaştı. Ürettiğimiz primin yaklaşık %60’ı tarım sigortalarına ait. Bir diğer konu deprem… Adana orta-üst riskli deprem kuşağında yer alan bölgelerimizden biri. Ancak, DASK istatistikleri kapsamında Türkiye’de 10,7 milyon aktif poliçe ile yüzde 54 sigortalılık oranı bulunurken Adana’da bu durum 215 bin aktif poliçe ile yüzde 45 seviyelerinde. Bu oranı önce Türkiye ortalamasına daha sonra da üzerine çıkarmalıyız. Türkiye Sigorta olarak bu alanda hem ülkemizdeki hem de Adana’daki deprem farkındalığının ve sigortalılık oranının artırılmasını arzu ediyoruz. Adana, zorunlu trafik sigortası verilerine baktığımızda da yüzde 26 sigortasızlık oranıyla Türkiye sıralamasında öne çıkmakta. Türkiye sigorta olarak, Adana’da özellikle kasko sigortalarında şirket ortalaması üzerinde bir büyüme gerçekleştirdik. Bu performansın devam etmesi ve sigortalılık oranının yükseltilmesi için çalışmaya devam edeceğiz. Bunun yanında, Adana’mız ulaştırma ve lojistik faaliyetleri ile de önemli altyapıları ve imkanları olan bir ilimiz. Mersin ve İskenderun limanlarına yakın oluşu, gelişmiş kara ve demiryolu olanakları Adana’nın önemli bir lojistik merkez olmasını sağlıyor. Pandeminin etkisiyle 2020 yılında taşımacılıkta bir düşüş izlense de salgının sona ermesiyle birlikte, pandemi öncesi dönemine geri döndüğünü nakliyat sigortaları alanındaki prim üretimimizden de görebiliyoruz. Nitekim yılın ilk dört ayında geçen yılın aynı dönemine göre Adana özelinde nakliyat sigortalarında yüzde 385 büyüme kaydettik. Bu anlamda, hayatın her alanında olduğu gibi lojistik faaliyetleri kapsamında da Türkiye Sigorta olarak firmalarımıza desteklerimizi sürdürmekteyiz. Dünya son iki yılda akıl almaz zorluklarla mücadele ediyor. Pandemi ile başlayan gıda ve enerji arzlarında yaşanan kısıtlar, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ardından ciddi bir krize dönüşmüş ve uluslararası otoritelerin büyük bir endişeyle raporlarında yer verdiği iklim değişikliğinin sonuçları da özellikle tarımsal üretim için büyük bir tehdit oluşturuyor. Türkiye’de meteorolojik afetlerde ilk sırayı şiddetli yağış ve sel alıyor. Ardından fırtına ve dolu geliyor. Artan bu afetler karşısında tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimiz için tarım sigortası bir kalkan görevi görüyor. Üreticiler veya çiftçilerin tarım sigortalarını yaptırmaları halinde, bir hasar olduğunda endişe duymalarına gerek kalmıyor ve tarımsal üretimlerine kesintisiz bir şekilde devam edebiliyorlar. Bu sebeple üretimin sürekliliği için emeklerimizi şansa bırakmayıp mutlaka devlet destekli tarım sigortası yaptırmalıyız.

Finansal sigortalar sektöre ivme katacak

Hakan Güldağ – DÜNYA Gazetesi Üst Yöneticisi

Türkiye’de sigorta sektöründe son zamanlarda çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Her şeyden önce, kamu sigorta şirketleri birleşti ve bugün birlikte burada beraber sizlerin karşısında bulunduğumuz Türkiye Sigorta gibi bir dev oluştu. Aynı zamanda, sektör bir düzenleyici kurula kavuştu ve Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) kuruldu. SEDDK’nın kurulması sonrasında trafik sigortalarında, bireysel emeklilikte, finansal sigortalarda vs. pek çok alanda sektörün beklediği önemli düzenlemeler hızla yapılmaya başladı. Biz inanıyoruz ki sigorta sektörünün önü bundan sonra daha da açık. Özellikle de finansal sigortalar konusunda yaşanan gelişmeleri ve yeni düzenlemeleri yakından takip ediyoruz. Bina tamamlama, ticari alacak sigortaları, banka teminat mektubu yerine geçen kefalet senetleri gibi ürünlerin sektörün gelişimi ve büyümesi açısından son derece önemli buluyoruz.

Sigortacılık, ülkelerin gelişmesinde kilit rol oynuyor

Vahap Munyar – DÜNYA Gazetesi Genel Koordinatörü

Adana, sadece bir tarım kenti değil, ülkemiz sanayisinde son derece önemli bir rolü olan güçlü sanayi merkezlerimizden biri haline geldi. Yeni yatırımlarla birlikte Türkiye’nin en büyük üretim merkezlerinden birisi haline gelecek. Bu da üretime, istihdama, ihracata yansıyacak. Burada dile getirilen ve yapılacak olan sanayi yatırımları hiç kuşkusuz sigortacılığın da dikkatini çekiyor. Diğer taraftan, sigortacılık ülkelerin gelişmesinde kilit rol oynayan sektörlerin başında geliyor. Bahsi geçen yatırımları gerçekleştirmek için önemli bir finans kaynağına ihtiyaç duyulacağı belli. İşte güçlü bir sigorta sektörü bu yatırımların fonlanmasında çok ciddi rol alabilir. Çünkü, sigorta şirketleri uzun vadeli fonlar biriktirir ve bunları sermaye piyasalarında değerlendirir, kaynak sağlar. Sigorta sektörünü ne kadar büyütürsek, Türkiye’nin büyüme oranına katkısı da o kadar çok olacak. Büyümeye etki açısından diğer sektörlere göre çok daha önemli bir yere sahip. Bu açıdan değerlendirdiğimizde sigortacılık; topluma ve ekonomiye, ekonomik kalkınma ve ekonomik büyümeye katkıda bulunmak, şirketlerin finansal açıdan sağlam yapıda olmalarını, asıl işlevlerine yoğunlaşmalarını sağlamak ve önemli bir risk transfer aracı olmak gibi çeşitli yararlar sağlıyor.

Kaynak URL