Denetim, gözetim, test, eğitim ve uygunluk değerlendirme firması TÜV Austria, 150’nci kuruluş yılını kutluyor. Dünyanın farklı bölgelerinde gerçekleşen etkinliklerde iş ortaklarıyla bir araya gelen TÜV Austria, bu kapsamda Türkiye’de de özel bir organizasyon düzenliyor.
“Geleceği Yaşamak” (Living The Future) temasıyla düzenlenen “TÜV Austria 150” kutlamaları kapsamında, 27 Haziran 2022 Pazartesi günü, İstanbul’da düzenlenecek davete, TÜV Austria CEO’su Stefan Haas da özel olarak katılarak Türkiye’deki iş ortaklarıyla bir araya gelecek. Gecede bir konuşma yapacak olan Stefan Haas, TÜV Austria’nın Türkiye’deki planlarının ve yeni yatırım projelerinin duyurusunu gerçekleştirecek.
32 ülkede 3 bin çalışan
1872 yılında, Viyana’da Adam von Burg tarafından kurulan TÜV Austria, o dönemde Avrupa’da gittikçe yaygınlaşan buhar kazanlarının muayene ve sigorta şirketi olarak faaliyet gösterdi. 1900’lü yılların başında hayati risklerin yüksek olduğu asansör, vinç gibi diğer araçların da muayene ve sertifikasyonunu üstlenen TÜV Austria, projelerden edindiği bilgi birikimi ve tecrübeyi son 32 yıldır küresel pazara sunuyor. Bugün itibarıyla 32 ülkede, 3 bine yakın çalışanı bulunan TÜV Austria Grubu vakıf şirketi olarak çalışmalarını sürdürüyor.
“Türkiye’yi ‘merkez ülke’ olarak görüyoruz”
TÜV Austria, Türkiye pazarında yüzde 100 iştiraki TÜV Austria Turk aracılığıyla faaliyet gösteriyor. Yaklaşık 30 yıldır Türkiye pazarında bulunan TÜV Austria Turk; endüstri, gıda, otomotiv, sistem belgelendirme ve eğitim, siber güvenlik gibi 300’den fazla alanda Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya bölgesinde hizmet veriyor.
TÜV Austria’nın 150. Yıl kutlamaları ve Türkiye pazarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan TÜV Austria CEO’su Stefan Haas, “Kutlamalar kapsamında, Türkiye’deki iş ortaklarımızla bir araya gelmek, böylesine bir organizasyonla Türkiye’ye olan güvenimizi yerinde göstermek istedik. Çok uzun yıllardır faaliyet gösterdiğimiz Türkiye pazarında önemli hedeflerimiz var. Biz Türkiye’yi sadece bir ülke olarak değil, Avrupa ve Asya arasındaki konumuyla, Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika bölgelerindeki önemli pazarlara açılan bir ‘merkez ülke’ olarak görüyoruz. Türkiye’de yakın dönemde çok daha büyük başarılara imza atacağımıza inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
