"Evrendeki  her şey  içimizde"

Günay DEMİRBAĞ

Hayvanlardan Destek Almanın Gizemli Sanatı’nın yazarı Çetin Çetintaş kitabında hayvan arketipleri, ejderha, kurt, fil, turna, karınca ve at gibi, kolektif bilinçaltımızı oluşturan öğeler olarak karşımıza çıkıyor. Çetintaş, bu arketiplerle çalışmanın insanların içsel potansiyelini nasıl açığa çıkarabileceğini detaylı bir şekilde ele alıyor. Yoga pratiği ile hayvanlar arasındaki bağlantıya odaklanan kitap, bedenin hayvan hareketlerini taklit ederek arketipleri zihinsel olarak aktive etmenin avantajlarını açıklıyor.

Kitabınız “Hayvanlardan Destek Almanın Gizemli Sanatı”nda, insanların hayvanlarla olan bağlantısını derinleştirmekten bahsediyorsunuz. Bu bağlantının neden önemli olduğunu düşünüyorsunuz?

 Dışarıda gördüğümüz her şey içimizde de bir şekilde yer alıyor… Doğadan koptuğumuz için hayvanlarla kurduğumuz ilişki de zayıfladı. Ve onların bizde çalıştırdığı niteliklerin de desteğini pek alamaz hale geldik. Bu bağlantıyı yeniden güçlendirmek, niteliklerimizi anlamak ve daha iyi kullanabilmemiz için çok çok önemli.

Arketip ne demek açıklar mısınız? Kitabınızda bahsettiğiniz ejderha, kurt, fil, turna, karınca ve at gibi hayvanlar arketipleriyle çalışmanın insanların potansiyelini nasıl açığa çıkarabileceğini anlatır mısınız?

Arketip, kolektif bilinçaltını oluşturan öğelerdir. “İlk kalıp” anlamına gelir. Bunlar hayatımız boyunca bilinç altımızda çalışmaya ve sonuç üretmeye devam ederler. Bu arketipler üzerine bilinçli çalıştıkça, dikkatimiz onların çalıştırdığı nitelikler üzerine yoğunlaşır. Dolayısıyla yaşamımızda bir arketipi ön planda tutmak demek, zihnimizin o arketipin konularını ön plana çıkararak üzerine farkındalık kazanması demektir. Böylelikle ilgili konular hayatımızda daha iyi çalışmaya başlar

 

Yoga ve hayvanlar arasındaki bağlantı hakkında biraz daha bilgi verebilir misiniz? Yoga pratiğini hayvanlarla birleştirmenin avantajları nelerdir?

 Yoga pratiğinde asanalar (pozlar) hayvanlarla iç içe geçmiştir. Hayvanların bedensel duruşları taklit edilerek çalışılan pozlar sayesinde hem bedenimizi geliştiririz hem de o arketipleri zihinsel olarak da aktive ederiz. Yoga pratikleri sayesinde çalıştırmak istediğimiz arketiplere bedenimiz aracılığıyla kolaylıkla yoğunlaşabiliriz.

 

Kitabınızda Kurmanadyam çakrasından bahsediyorsunuz. Bu çakrayı açıklar mısınız? Hayvanlarla etkileşim yoluyla nasıl tetiklenir ve dengelenir?

 Her birimiz aynı hayvanlarla farklı hisler yaşarız. Kimimiz kedileri çok sever, kimimizse kedilerden korkar… Hepimizin enerji sistemi o canlının varlığına farklı bir tepki verir çünkü her birimizde onu çalıştıran farklı kalıplar bulunur. Kurmanadyam bizim yönetim çakramızdır. Tüm varlığımızın bir çeşit CEO’su gibi düşünebilirsiniz. Her hayvan arketipi farklı niteliklerle ilişkili olduğundan, bu çakranın hangi nitelikleri doğru hangilerini kusurlu çalıştırdığını görmemiz için bir alan yaratır. Sağlıklı ilişki kuramadığımız her hayvan arketipi, aslında kontrolünü yitirdiğimiz nitelikleri işaret eder. Dolayısıyla Kurmanadyam’ın verimli çalışmadığı alanları bize gösterir. Hayvan arketipleri üzerine çalışarak, yönetmekte güçlük çektiğimiz yanlarımızı kontrol altına alarak daha iyi hale getirebiliriz.

 

Kitap yazma sürecinizde, hayvanlarla olan kişisel deneyimlerinizden ve bu deneyimlerin yazdığınız esere nasıl yansıdığından bahseder misiniz?

Biyoloji okuduğum için hayvanlarla ilişkim çok derinden çalışıyor. Her canlıya karşı içimde müthiş bir sevgi var. Bu yüzden kitap boyunca okuyucunun da hayvanlarla derin bir bağ kurabilmesini, onlarla olan sevgi bağını güçlendirmesini sağlayacak bir dil kullanmaya özen gösterdim

 

Yazarlık ve yoga eğitmenliği arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? İkisi arasındaki etkileşim hakkında neler söyleyebilirsiniz?

 

Yoga insanın yaptığı her şeyde kendini bulmasını ve derinleşmesini sağlıyor. Yoga pratikleri sayesinde içimdeki bilgiyi kendi yolumda ortaya çıkarmayı başarabiliyorum. Okuyucularınıza kitabınızı önerirken, hangi mesajı iletmek istersiniz? Yeni kitabınız, ‘Duyguların Efendisi’ ile ilgili neler söylemek istersiniz? Duygular, durumların so[1]nucunda ortaya çıkan rehberlerdir. Duyguların rehberliğinde hareket edersek ihtiyacımızı karşılarız. Lakin duygulara kapılıp, onların rehberliğini alamazsak, kayboluruz… Duyguların Efendisi duygularla olan ilişkimizi anlamak ve onları rehberliğini alarak varlığımızı yönetebilmek için bir rehber. Her kitabım kendinizi bilme yolculuğunuza bir katkı sağlayacak farklı bilgiler taşıyor. Anlattığım her şeyin amacı, kendimizi daha derinden anlayarak, yaşamla olan ilişkimizi güçlendirmek. Ve “ben” dediğimiz şeylerin derinlerde var olan “öz benliğimizle” bağımızı güçlendirmek. Benim kitaplarımla ya da başka yolla, kendinizle olan bağınızı güçlendirmek için çabanız hep devam etsin

 

Kaynak URL