Thomas M. Lauderdale: Türk sanat müziği bizim için büyüleyici

Zeynep ÇAM

Piyano çalarken Pink Martini’nin kurucusu oldunuz. Pink Martini nasıl doğdu?

Küçük yaşlardan beri piyano çalıyorum. Okul hayatım boyunca farklı orkestralarda piyanist olarak görev aldım. Her zaman aklımın bir köşesinde kendi müzik grubumu kurma hayalim vardı. Konservatuvar yerine Harvard Üniversitesi’nde Tarih ve Edebiyat okumaya karar verdim. China ile de orada tanıştık. Müziğe ikimiz de tutkuyla bağlıyız. Piyanist olarak yer aldığım önceki orkestralardan arkadaşlarım da bize dahil oldu ve kafamızdaki müziği, kurmak istediğimiz müzikal dünyayı hayata geçirmeye başladık.

Müziğinizde nereden ilham alıyorsunuz?

Pink Martini dünya müziği yapmak üzere yola çıktı. Eski şarkıları bulup yorumlamak hoşumuza gidiyor. Pink Martini geçmişin güzel günlerinde hepimizin hayatına fon müziği olmuş özel ve gizli kalmış şarkılardan ve yıllardır bizleri takip eden dinleyicilerimizle müzikle kurduğumuz bağdan ilham alıyor.

Pink Martini 1997 yılından bu yana yaptığı müzikle adınızdan söz ettiriyor. Zamana direnmeyi nasıl başardınız?

Artık zorluğu kalmadığını söyleyebilirim çünkü birbirini çok iyi tanıyan bir ekibiz. Uyum konusunda bir sıkıntı yaşamıyoruz. Kişisel ve müzikal anlamda beklentilerimizi ve tercihlerimizi çok iyi biliyoruz. Bu da grubu bir arada tutan şey. O yüzden artık kendi içimizde konsantre olduğumuz şey sadece müzik.

Dünyada müzik piyasası dijitalize oldu. Siz plaklardan dijital dünyaya nasıl evriliyorsunuz?

Biz yaptığımız müziği olabildiğince fazla insana ulaştırmayı amaçlıyoruz. Portland Oregon’da kaydedilen ilk streaming konserimizi 17 Aralık’ta “Home for Holidays” konseptiyle, 31 Aralık’ta da “Good Riddance 2020” konseri ile izleyici ile buluşturduk. Bizim için önemli olan öncelikle kendi soundumuz içerisinde dinleyicilerimize en iyiyi sunabilmek. Pink Martini sıcak ve zengin müziğini çağın getirdiği yeni trendler ve sunum seçenekleri ile dinleyicilerle buluşturmaya devam ediyor.

Son olarak Edna Vazquez ve Jimmie Herrod ile birer EP yayınladınız. Farklı isimleri aileye dahil etmeye nasıl karar veriyorsunuz?

Edna ve Jimmy bizim severek dinlediğimiz müzisyenler ve Pink Martini’nin müzikal çeşitliliğine çok yakışıyor. Biz de onları birer EP ile Pink Martini hayranlarıyla resmi olarak tanıştırmak istedik.

Avrupa Turnesi kapsamında 26 Temmuz’da İstanbul’da olacaksınız. Turne ayakları arasında İspanya ve Yunanistan da var. Bu yoğun konser trafiği sizi nasıl etkiliyor?

COVID süresince uzun süre evlerde kaldık. Müzik yapmayı çok özledik. Aslında şu an yaptığımız bizi hayata bağlayan şey. COVID öncesi yılda birkaç turneye çıkardık. Birbirini eskiden beri tanıyan uyumlu bir ekibiz konser aralarında fırsat bulduğumuzda küçük molalar da veriyoruz. Bu yaz Stuttgart, Münih, Monte Carlo, Budapeşte, Tel Aviv, Madrid, Perelada, Atina ve İstanbul konserleri ile Avrupa Turnemiz devam ediyor. Bazen yakın kentlere kara yolu ile hep beraber gidiyor ve kendimize özel zamanlar yaratıyoruz.

Repertuvarınızda Türkçe şarkılar da var. Türkiye’deki müzik çeşitliliğe dair neler söylersiniz?

Türk müziğini yıllardır araştırıyoruz. Sadece “Aşkım Bahardı” değil “Katibim” de bildiğimiz ve seslendirdiğimiz şarkılar arasında. Türk Sanat Müziği daha fazla bildiğimiz bir alan. Sözler ve melodiler bizler için çok etkileyici, hatta büyüleyici. Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Belkıs Özener gibi birçok ismi de dinliyoruz. Hatta yıllar önce Belkıs Özener ile sahnede birlikte müzik yapma şansını da yakaladık.

Sizin müzik tarihindeki idolleriniz kimler?

Joan Baez, Julie Andrews, Bridget bardo, Tony Bennett, Charles Aznavour, Montserrat Caballé, Harry Belafonte, Boy George, Diahann Carroll, Gloria Gaynor, Sophie Loren, Ricky Martin, Steve Martin, Diana Ross, Tina Turner ilk aklıma gelenler. Aslında çok fazla isim var. Hepsinin müzikleri hayata karşı duruşları beni çok etkiliyor.

China Forbes ve Storm Large İstanbul konserinde aynı sahnede olacak. İki kadın solist ile Pink Martini İstanbul konserinde dinleyiciye ne vaad ediyor?

Muhteşem bir repertuvar ve unutulmayacak bir konser vaad ediyor. Hem China hem de Storm’un birlikte sahnede olması çok özel ve her zaman gerçekleşmeyen bir durum. Sahnede daha fazla sürpriz de olacak. Jimmie Herrod ve Edna Vazquez de bizlere eşlik edecek çünkü Pink Martini’nin müziği hep birlikte olduğumuzda daha güzel.

AŞKIM BAHARDI’YI SESLENDİRDİLER

“Sympathique”, “Hang on Little Tomato”, “Hey Eugene!”, “Splendor in the Grass”, “Joy to the World”, “1969”, “A Retrospective”, “Get Happy”, “Dream A Little Dream” ve “Je Dis Oui” albümleriyle Türkiye’de büyük bir hayran kitlesine sahip olan, her albümü ile altın ve platin plak kazanan Pink Martini, Avrupa turnesi kapsamında Pasion Turca organizasyonu ile 26 Temmuz’da Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda Türkiye’deki hayranları ile buluşacak.

Samurayların aşk şarkılarından 1930’ların Küba müziğine, Fransız şansonlarından Brezilya sokak şarkılarına kadar dinlemesi en keyifli şarkıları seslendiren topluluk, ilk kez China Forbes ve Storm Large’ın sıcak vokali, zengin repertuvarları ve sürprizleri ile uzun bir aradan sonra dinleyenlere müzik ziyafeti yaşatacak.

Kendilerini “Dünyanın değişik köşelerinden melodileri ve ritimleri bir araya getirerek modern bir formda sunan müzik arkeologları” olarak tarif eden Pink Martini’nin şarkıları, La Casa De Papel’den The West Wing’e, Desperate Houseviwes’a kadar birçok dizi ve filmde de yer buldu.

En son yayınladıkları stüdyo albümleri “Je Dis Oui” de birbirinden güzel ve unutulmaz eserlerle yepyeni şarkıları yorumlayan grup, Türk sevenlerine de büyük bir sürpriz yaparak “Aşkım Bahardı” şarkısına yer vermişti.

Kaynak URL